Neden öldürdüler Narin’i?

Bir çözülmeden dağılmadan tel tel dökülmeden söz ediliyor artık. Aslında bu çözülmeyi “hayır yok öyle bir şey” diyenler de biliyor, derinlerden bir çığlığın, yılgın bir sesin gittikçe yaklaştığını korkuyla görüyorlar. Ses görülür mü, bu ses görülüyor. Bilmem ne tarikatının yurdunda başlarına gelenleri anlatamayan çocukların çığlığı, Leyla Aldemir’in, Ceylan Atik’in, Ecrin’in, güzel yüzüne bakmaya kimsenin artık cesaret edemediği Narin’in suyun içinden yükselen çığlığı. Diyorlar ki bütün köy her şeyi biliyordu sustu. Diyorlar ki bir vekil anlaşılmaz laflar etti. Diyorlar ki suçortağı da almış dereye gömmüş, sonra gitmiş namaz kılmış, sonra da herkesle birlikte Narin’i aramaya katılmış. Diyorlar ki aslında nerede olduğu biliniyormuş ama biraz unutulsun diye bekleniyormuş. Ne çok soru vardı. Medya günlerce bu soruların peşinden koştu durdu. Ama sorular tam olmadı yanıtlar hep eksik kaldı.

Neden öldürdüler Narin’i?

***

Kuşkusuz Narin’i kimin hunharca boğarak hayattan kopardığını öğreneceğiz. Narin’i dereye gömen “dini bütün”, ne bayrağı olduğunu çıkamadığım bir bayrak altında fotoğrafı olan “zat-ı muhterem”, “neden” diye sorduklarında gerçeği söyleyecek mi bize? Koşa koşa köye giden siyasiler, aileyi de öyle silip atmamak lazım, kırk yıldır tanırız diyen, söyleyemediklerimiz var diyen vekil “söyleyemediklerini” söyleyecek mi? Neden sorusunun yanıtı orada mı? Yoksa daha bilemediğimiz büyük sırların arkasında başkaları mı var?

Neden kıydınız Narin’e sorusunun yanıtını bulmadan içimiz rahat etmeyecek. Kim sorusunun yanıtını da tam öğrenemeyeceğiz. Çünkü Narin’i nasıl bir canavarca hisle hayattan koparanı öğrensek bile “katilin arkasındaki gölge, o koyu karanlığın sahibi kim” sorusunu ve nedeni öğrenmemiz zor olacak. Katili belirsiz yani “fail-i meçhul” bizim ülkemizin cinayetler tarihinde yakından bildiğimiz bir durumun adıdır. Kimi zaman katili belirsiz denilen, bilinse bile duvarı tutan tuğlanın hep orada kaldığını, diyelim zaman aşımı marifetiyle, diyelim siyasi dengeler izin vermediği ve siyasetin emrinde bir hukukun işleri kolaylaştırıverdiği için failin yaşarken ele geçirilemediğini çok gördük biz.

Ama bu kez işi sıkı tutar, yüreğimizi soğutmaktan başka bir işe yaramayan laflarla yetinmezsek, sonuna kadar gitmeyi başarırsak gölgesi gittikçe koyulaşan, geç kalırsak da tüm........

© Birgün