menu_open Columnists
We use cookies to provide some features and experiences in QOSHE

More information  .  Close

KKTC sandığa gidiyor, Tatar TC desteğiyle galibiyet arıyor

20 8
17.10.2025

Türkiye, son beş yıldır Kıbrıs’ta ‘iki devletli çözüm’ formülü üzerinde duruyor. Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, düzenli aralıklarla, adada kalıcı çözüm için federasyon defterinin kapandığını ve iki devletli çözüm dışındaki herhangi bir formülü müzakere etmeyeceklerini duyuruyor. 2020 yılında gerçekleştirilen Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti (KKTC) Cumhurbaşkanlığı seçiminin favori adayı Mustafa Akıncı, iki devletli çözüm anlayışı ile başarı şansı olmadığını belirterek federasyon üzerinde yoğunlaşılmasının daha akılcı olduğunu söylüyordu. AKP iktidarının açıktan hedef aldığı Akıncı, Erdoğan’ın ‘iki devletli çözüm’ formülünü savunan Ersin Tatar’a az bir oy farkıyla yenildi. Tatar, beş yıllık görev süresi içinde müzakere masasına oturmayan ilk Kıbrıslı Türk toplum lideri oldu. Bir yandan Türkiye’nin seçimlere müdehale iddiası, diğer yandan bol kepçe dağıtılan vatandaşlıklar ve seçmen sayısındaki dikkat çeken artış, Kıbrıslı Türklerin iradesinin ne derece sandığa yansıdığına dair soru işaretleri barındırıyor.

Erdoğan, geçen ay gerçekleştirilen Birleşmiş Milletler (BM) Genel Kurulu’ndaki konuşmasında Kıbrıs meselesinin defalarca denenmiş ve tüketilmiş olan federasyon modeli üzerine inşa edilemeyeceğini, adada iki ayrı devletin ve iki ayrı halkın olduğunu söyledi. Ve tıpkı bir önceki yıl söylediği gibi, uluslararası toplumu KKTC’yi tanımaya ve diplomatik, siyasi, ekonomik ilişkiler kurmaya davet etti. Erdoğan talebini tekrarlayadursun, KKTC’yi, kuruluşunun ilan edildiği 15 Kasım 1983 tarihinden beri tanıyan yok. 18 Kasım 1983 günü, BM Güvenlik Konseyi’nin onaylanan 541 sayılı kararında, KKTC’nin bağımsızlık deklarasyonunun yasal olarak geçersiz olduğu belirtilmiş ve bütün ülkelerin Kıbrıs Cumhuriyeti’nden başka bir Kıbrıs devletini tanımaması istenmişti. 11 Mayıs 1984 tarihli 550 sayılı kararında da, bir kez daha KKTC’nin tanınmaması çağrısı yapılmış ve ‘Türkiye tarafından işgal altında kalan kısmı’ notu düşülerek, KKTC’nin ayrılıkçı hareket ile kurulduğu belirtilmişti.

Erdoğan’ın, bölgesel bir çatı olmanın ötesine geçerek küresel bir aktör olma yolunda ilerlediğini söylediği Türk Devletleri Teşkilatı’na (TDT) üye üç ülke, Özbekistan, Kazakistan ve Türkmenistan, Nisan ayı başında Kıbrıs Cumhuriyeti’yle diplomatik ilişki başlattı. 1. Avrupa Birliği-Orta Asya liderler zirvesinde 12 milyar Euroluk yatırım anlaşması imzalayan ülkeler, böylece Türkiye’yi adada ‘işgalci’ olarak tanımlayan BM Güvenlik Konseyi kararlarını da kabul etmiş oldu. KKTC’yi, Türkiye’nin ısrarlı talebiye gözlemci üye olarak kabul eden TDT üye ülkelerinin bu hamlesi, kimi çevrelerce büyük bir ihanet olarak yorumlandı, kimilerine göre ise Türkiye’nin KKTC’nin gözlemci üyelik ısrarı Türki devletleri AB karşısında zor durumda bıraktı. AB’nin bölgeye yapacağı 12 Milyar Euro’luk yatırım taahhüdünü........

© Birgün