Gerçekten de hiçbir planı ötelememek lazım. İşte İrfan Alış da gitti. Çok geç tanıdığım ama çok sevdiğim bir müzisyendi. En son 16 Ekim’de Can Güngör’ün kulisinde görüşmüştük konser öncesi. O da kızım Dilhan’la birlikte Can’ın sahnesine konuk olacaktı. Kuliste laf lafı açtı ve konu yıllar önce çıktığımız Gülhane Parkı konserine geldi. İrfan, Gülhane Parkı Etkinliklerinde midye dolma satıyormuş. Bizim için unutulmaz bir konserdi zira bizden sonra Ferdi Tayfur çıkacaktı ve yaklaşık altmış bin kişi biz sahneye çıkar çıkmaz “Ferdi Ferdi” diye tezahürata başlamıştı. Biz ne yapacağımızı bilemezken amca son bir çabayla Ferdi Tayfur’u bekleyen binlerce kişiyle iletişim kurabilmek için “Sen Benim Şarkılarımsın”ı söylerken -o yıllarda cep telefonu yok, dolayısıyla ışığı da yok- seyircilerden çakmaklarını yakmasını istemişti. Zaten büyük bir heyecanla Ferdi Tayfur’u bekleyen seyirciler, amcanın bu çağrısı üzerine ellerine geçen her şeyi yakmazlar mı? Kağıt, gazete, çalı çırpı, karton vs. Gülhane Parkı öylesine bir yangın tehlikesi atlatmıştı ki canımızı zor........