Tasarruf değil taarruz!

“Kamuda Tasarruf ve Verimlilik Paketi” Cumhurbaşkanı Yardımcısı Cevdet Yılmaz ve Hazine ve Maliye Bakanı Mehmet Şimşek tarafından 13 Mayıs 2024’te açıklandı. Açıklanan paketin tasarruf ve verimlilik hedefinden ziyade kamuculuğa ve kamu hizmetine yönelik bir taarruz olduğunu düşünüyorum. Bu paket kamu harcamalarının kısılmasını, kamu hizmetinin daraltılmasını kısaca kamu maliyesinin sıkılaştırılmasını öngörüyor. Paketin faturası kamu çalışanlarına, emeklilere ve kamu hizmetinden yararlanan yurttaşlara çıkacak.

Kamu harcamalarında 100 milyar TL (yaklaşık 3 milyar dolar) tasarrufa yol açacağı iddia edilen paketin devamının da geleceği belirtiliyor. Bakan Şimşek: "Bu açıkladığımız ilk paket değil, son paket de olmayacak. Önümüzdeki dönemde birçok adım atacağız” derken tasarruf paketi yanında ve yakında maliye politikasında atacakları ilave adımlarla dezenflasyon sürecine katkıda bulunacaklarını ileri sürdü.

Paketin, "kamuda tasarruf, bütçede harcama disiplini ve kamu yatırımlarında verimlilik" olmak üzere üç temel ekseni olduğu görülüyor. Öte yandan bu tedbirlerin tüm kamu kesimi kapsayacağı, merkezi idareler, mahalli idareler, kamu iktisadi teşebbüsleri, döner sermayeler ve fonlar, bütün kamu bu tedbir paketinin kapsamına alınmış durumda.

Öte yandan bu önlemlerin üç yıl boyunca uygulanacak olması da oldukça manidar. Bunun anlamı seçime kadar üç yıl kemer sıkılması, seçim öncesindeki bir yılda kemerlerin gevşetilmesi olarak ifade edilebilir. Üç yıl sınırı bu tedbirlerin asıl amacının seçimsiz bir dönemde sıkı para ve maliye politikaları uygulamak olduğunu gösteriyor.

ZARF: ŞATAFAT VE USULSÜZ HARCAMALAR

Paketin sadece zarfına ve sunumuna bakıldığında kamuda şatafatı ve gereksiz harcamaları kısmak gibi bir amacı olduğu yanılsaması ortaya çıkıyor. Bilindiği gibi üst düzey bürokraside giderek artan şatafat, usulsüz ve keyfi harcamalar ile gösterişli araç merakı, konvoy ve lüks araç tutkusu, birden çok yerden maaş alan kamu görevlilerinin artışı, kamu imkanlarının kötüye kullanımı toplumda büyük infial yaratmış durumda. Özellikle pahalılığın dayanılmaz hale gelmesiyle birlikte yüksek bürokrasideki şatafat ve saltanat çok daha fazla göze batmaya başladı. Bu tablonun seçim sonuçları üzerinde de etkili olduğu görülüyor. Üst düzey bürokraside yaşaman çürüme, yozlaşma ve kibir vatandaşta haklı bir infiale yol açtı.

Paketin ilk amaçlarından birinin toplumda giderek artan bu infiali önlemek olduğu görülüyor. Tasarruf paketiyle şatafat ve usulsüz harcamaların bir miktar kısılması hedefleniyor. Geçmişte bu usulsüz, görgüsüz ve ölçüsüz harcamalar ile kamu kaynaklarının suistimali gündeme getirildiğinde bizzat Bakan Şimşek bunların “çerez parası” olduğunu iddia etmişti. Devletteki lüks ve gereksiz harcamalara itiraz edildiğinde “itibardan tasarruf” edilmez denmişti.

Şimdi bu “tasarruf” paketiyle devletteki ölçüsüz harcamalarının ve şatafatın, “itibarın” bir kısmı için gaz kesiliyor. Bu yüzden paketin önemli hedeflerinden birinin göz boyama olduğunu düşünüyorum. Bu makyaj tedbirler içinde neler var?

• Kamuoyunda “ballı maaş” veya birden çok yerden maaş olarak bilinen kamu işletme ve idarelerinin yönetim kurulu üyelerinin ücretlerine üst sınır getirilmesi,

• Lüks araç şatafatına ve araçlarının usulsüz kullanımının yaygınlaşması karşısında yeni araç satın alma ve kiralamasının 3 yıl süreyle durdurulması ve mevcut taşıt kiralama sözleşmeleri izin alınmadan yenilenmemesi,

• Turistik ve kişisel amaçlarla kamu kaynaklarının kullanımının önlenmesi için uluslararası toplantılar ve milli bayramlar hariç̧ gezi, kokteyl, yemek gibi faaliyet düzenlenmemesi

Hukuksuz ve usulsüz olan ve kamu hizmetinin temel ilkeleriyle bağdaşmayan harcamalarının kısılmasından doğal bir şey olamaz. Ancak paketin asıl amacı bu değil. Bunlar acı ilacın etrafındaki tatlandırıcılar. Asıl amaç kamu harcamalarının ve kamu hizmetinin kısılması, sosyal........

© Birgün