Yanlışı sürdürme çabası |
Son dönemlerin moda anlatım biçimlerini biliyorsunuz:
“Giriş yapmak, katılım sağlamak, konuşma gerçekleştirmek…”
Bir arkadaş geçenlerde Facebook’ta soruyordu:
“Uçaklar neden inmiyor da iniş yapıyor? Ya da otobüs perondan kalkmıyor da kalkış yapıyor? Artık bir yerden çıkılmıyor, çıkış yapılıyor. Girilmiyor, giriş yapılıyor. Fiiller mi yetersiz, yoksa herhangi bir eylem ‘yapılınca’ daha mı havalı oluyor?”
Bu garip söylemler insanların diline nasıl yapışmışsa bir türlü sökülüp atılamıyor. Özellikle genç muhabirler ve sunucular, bilerek ya da bilmeyerek bu yanlış ifadeleri yaygınlaştırma konusunda inatçı bir çaba içindeler…
∗∗∗
Genç ozanlarımızdan Burak Tokcan da aynı konulardan yakınmış iletisinde:
“Değerli Attila Hocam,
‘Yazım Birliği Olmayınca…’ başlıklı yazınızı ilgiyle okudum; dilde hassas bir konuyu gündeme getirmişsiniz, kaleminize sağlık.
Çok güzel ve estetik, kimi pencerelerden bakınca da gerçekten pratik bir dilimiz var. Örneğin bir özneye gerek duymadan, daha doğrusu özneyi gizleyerek ‘Geldim’ diyebiliyoruz. ‘Benim kitabım’ yerine ‘kitabım’ dersek de anlaşılıyoruz; iyelik eki bize sözcük tasarrufu sağlıyor. Böyle örnekler varken, maalesef yardımcı eylemi çağrıştıran gereksiz kullanımlar günlük dile yerleşiyor. ‘Uçak indi’ yerine ‘Uçak iniş yaptı’ veya ‘Heyet salona girdi’ yerine ‘Heyet salona giriş yaptı’ deniyor. Televizyon haberlerinde, radyolarda bu tip kullanımlar yaygınlaştı. Eylemin bir duruşu vardır, yardıma ihtiyacı yok ki yardımcı eylemle anılsın!
Hocam, esas ‘katılmak’ta çileden çıkıyorum! ‘Kampanyaya katılım sağlayacak mısınız?’ ya da ‘Etkinliğe katılım gösterdi’ denince sadece ben mi........© Birgün