Siyasetin gölgesinde dil konuşmak…

CHP Genel Başkanı Özgür Özel’in bu aralar başında çok sorun var. Partisi hem siyasal hem hukuksal kuşatma altında. 16 belediye başkanı tutuklu. Özel’in günleri neredeyse Çağlayan Adliyesi ile Silivri Cezaevi arasında mekik dokuyarak geçiyor. Bir yandan da haftanın en az iki günü “Millet İradesine Sahip Çıkıyor” mitinglerinde halka sesleniyor. Hakkını teslim etmek gerekir; çok çalışıyor, çok koşturuyor, çok yoruluyor ve de konumu gereği çok konuşuyor. Çok konuşmanın elbette riskleri var. Neredeyse her mitingden sonra hakkında soruşturma açılıyor...

Konunun hukuksal boyutunu irdelemek bizim işimiz değil. Ama Özel’in dili konusunda görüş belirtebiliriz. Tabii, savaşım verdiği ağır koşulları da göz ardı etmeden…

Kuşku yok ki insan sürekli doğaçlama konuşmak durumunda kalırsa kimi dil sürçmeleri ve kazaları yaşaması kaçınılmazdır.

Özgür Özel’in Türkçesi ve konuşma biçimi üstüne daha önce kimi eleştirilerde bulunmuştum. Bugün iki küçük uyarım daha olacak.

Dikkat ettim, Arapçadan dilimize girmiş “muhatap” sözcüğünü şeddeli olarak “muhattap” diye seslendiriyor. Oysa Türkçenin yazım kuralına göre bu sözcüğün tek “t” ünsüzü ile yazılıp okunması gerekiyor.

Nitekim Ataol Behramoğlu da 22 Ekim 2025 günlü Cumhuriyet’teki yazısında “muhattap” söylemini eleştirmiş. Değerli arkadaşımız diyor ki: “Böyle bir sözcük yoktur. Muhattap değil ‘muhatap’tır o sözcük. Yani tek ‘t’ ile yazılıp söylenir. Muhattap size ağzı daha dolduran, daha okkalı gibi görünüyorsa oldu olacak aynı kökten türetilmiş sözcükleri değiştirerek hatip yerine hattip, hitap yerine hittap........

© Birgün