Bağ
Radyodaki kadın tatlı bir sesle buyuruyor: “Turkcell’le bağlan hayata” Emre uyup telefonumu alıyorum. En son kaç dakika önce bağlantıda değildim? Dakika mı, saniye mi? Beni hayata bu cam parçası mı bağlayacak?
Üniversite yıllarında arkeolojik kazılara gönüllü katıldım. Genç arkadaşlara bir kazıya katılmalarını öneririm. Kazıda insanlar, birbiriyle, tarihle ve doğayla bağlar kurarlar. Arkadaşlarla kurulan bağ, beraber fiziksel emek harcayan insanlar arasında oluşan alınteri kardeşliğidir. Toprak üstünde ve güneş altında saatlerce uğraşılır, fazla toprak el arabalarıyla taşınır. Yorgunluktan canınız çıkar ve ne hikmetse bu arada çeneler hiç durmaz. Kazılar komik gençlerin talk show sahnesi. Her kazıda bir Cem Yılmaz, bir Gülse Birsel doğar. Gece ateş başında şaraplar içilirken gündüz gülünen saçma konulara bir daha gülünür.
∗∗∗
İnsanlar arasında olduğu gibi, tarihle de bağ kurulur kazılarda. Arkeologluk bildiğimiz meslekler içinde en çok hafiyeliğe benzer. Çıkan her obje büyük bir puzzle’ın parçası gibidir. Usta arkeologlar hangi parçanın hangi tarihe uyduğunu hemen anlarlar. Birkaç mutfak eşyasından o dönemde bölgedeki iklimi, su durumunu, yerleşim yerlerinin organizasyon yapısını çıkartabilirsiniz.
Kazıda o topraklarda binlerce yıl önce yaşamış insan kardeşlerinizle tanışırsınız. Bizimle aynı zeka düzeyinde, bizden çok da farklı olmayan insanlar. Aynı cesaret ve korkaklık, aynı öngörü ve ahmaklık, aynı hırs ve isyan onlarda da var. Kazdıkça sadece geçmişteki........





















Toi Staff
Penny S. Tee
Sabine Sterk
Gideon Levy
John Nosta
Mark Travers Ph.d
Gilles Touboul
Daniel Orenstein