Vefa, kararlılık ve okul: İHD 22. Kongresi |
İnsan haklarıyla, İHD mücadelesi ile vardır.
İHD’nin 22. Olağan Kongresinin gerçekleştirildiği salonun her tarafında yer alan bu slogan derneğimizin iki asli prensibine dayanıyor:
-İnsan haklarıyla insandır!
-İHD haklar için kesintisiz mücadele eder!
Bu iki prensip bir bakıma bizim DNA’mız gibi. Herhangi bir istisna olmaksızın herkesin haklara sahip olduğu gerçeğini belirtiyoruz. Ancak, mevcut düzende bu hakları etkili bir biçimde kullanmaktan uzak olduğumuzdan kazanım elde etmek için de mücadele etmemiz gerekiyor.
Kongre toplumsal çeşitliliğin bir yansıması gibiydi. Tüm şubelerimizden gelen 300 civarında delegemiz, farklı insan hakları örgütleri, sendikalar ve çeşitli görüşlere sahip siyasi partilerin katılımıyla gerçekleştirdiğimiz 22. Kongremizde tartışmalar yine zengindi.
Kongrede yapılan konuşmaları dinlerken insan hakları hareketinin en temel niteliklerinden birisinin neden vefa olduğunu bir kez daha hatırladım.
17 Aralık 2024’te kaybettiğimiz kurucularımızdan ve önceki dönem genel başkanlarımızdan Hüsnü Öndül’ü kongremiz boyunca andık. Delegeler Öndül’ün zorlu dönemlerde yürüttüğü insan hakları mücadelesini ve İHD’ye katkısını yaşanmışlıklarla aktardı. Hüsnü hocam insan hakları mücadelesini mahkemelerde, sokaklarda verdiği kadar ürettiği bilgi, yazdığı raporlarla da büyük katkılar sundu. Mücadelemizde insan hakları eğitimin önemini ve işlevini her daim vurguluyordu.
Benzer şekilde, 5 Temmuz 1991’de işkence edilerek öldürülen İHD Diyarbakır şube başkanımız Vedat Aydın da sık bir biçimde anıldı.
Vedat ağabeyin İHD kongreleri açısından özel bir önemi de Kürtçeye yönelik baskıların had safhada olduğu bir dönemde 1990’daki 3. Olağan İHD kongresinde Kürtçe konuşarak öncü bir rol oynamasıdır.
Maalesef, temel bir insan hakkı olan anadilini kullanmasının ardından tutuklandı ve sonrasında da öldürüldü. Bugün kongremizde Kürtçe rahatça konuşulabiliyorsa Vedat Abinin o günkü cesur ve kararlı çıkışının etkisi büyüktür.
Yitirdikleri yakınlarının akıbetini öğrenmek ve adalet için mücadele ederken yaşamını yitirenlerde kongrede bizimleydi. 23 Temmuz’da kaybettiğimiz sadece Hasan Ocak değil hepimizin annesi Emine Ocak anne ile gazeteci Ferhat Tepe’nin 9 Kasım’da kaybettiğimiz babası İshak Tepe’yi yanımızda hissettik.
Esasen, yitirdiklerimiz, sürgünde ve hapiste olanlarımız o kadar çok ki tek tek isimlerini saymak mümkün değil.
Önceki dönem Diyarbakır şube başkanlığı ve genel........