Urfa Barosu: Ağır fiziksel şiddet sonucu ölen çocuk işçi dosyasının takipçisiyiz

Urfa'nın Bozova ilçesinde bir marangoz atölyesinde kalfa H.A'nın ağır fiziksel şiddete maruz bıraktığı MESEM'li 15 yaşındaki çocuk işçi M.K'nin ölümüne ilişkin soruşturma sürüyor.

M.K'nin ağır yaralı halde kaldırıldığı Bozova Mehmet-Enver Yıldırım Devlet Hastanesi'nde kıyafetlerinin kaybolması üzerine 1 hemşire ile 2 temizlik personeli 'delil karartma' şüphesiyle açığa alınmıştı.

Dosyaya savcılık tarafından gizlilik kararı getirildi. Atölye'de olay esnasında birden fazla kişi bulunup bulunmadığı ise henüz bilinmiyor.

Urfa Barosu Çocuk Hakları Komisyonu Başkanı Avukat Halil Delil Beyaztaş bianet'e yaptığı açıklamada baro yönetimi ve komisyon olarak aileden vekalet aldıklarını ve dosyanın takipçisi olacaklarını belirterek, "Cezasızlık politikası toplumda adalet duygusunu azaltmış durumda özellikle çocuğa karşı işlenmiş suçlarda gerçek bir caydırıcılık yok. Bu durum bu tarz dosyaların takibini zorlaştırıyor. Hem bu alandaki ihtisas mahkemeleri çoğaltılmalı hem de çocuk hakları ciddi bir zeminde korunmalı" dedi.

(NÖ)

Derin Yoksulluk Ağı (DYA), uzun süre takip ettiği güvencesiz ve gündelik işlerde çalışan, çok boyutlu derin yoksulluk yaşayan ailelere ve bu ailelerdeki çocuklara yönelik yeni bir destek programı başlattı.

“Çocuklara Devredilen Yoksulluğa Karşı: Eğitim için Psikososyal Destek Projesi” Sivil Toplum için Destek Vakfı ve Kırmızı Uçurtma Destek Çemberi tarafından sağlanan hibe desteğiyle Ekim ayında hayata geçirildi. Açık Alan Derneği - Derin Yoksulluk Ağı’nın uygulayıcılığını üstlendiği 2026 yılı boyunca devam edecek olan program hanelerdeki yoksulluğun çocuklar üzerindeki etkilerini azaltmayı hedefliyor.

Eğitim hayatına geriden başlama riski olan veya okula devam etmekte zorlanan 3-15 yaş arası çocukları kapsayan model şunları içeriyor:

Bu destek modeli ile “devreden yoksulluk” olarak tanımlanan çocuk yoksulluğunun önlenmesini amaçlanıyor.

DYA, 37 hane ile başlayan projede okula giden 80 çocuğu ve dolaylı şekilde kardeşlerini düzenli olarak takip ediyor. Baraka, gecekondu veya sağlıklı bir ortamı olmayan apartman dairelerinde yaşayan ekonomik sebeplerle okulu terk etmek üzere olan, eğitime devam etmekte zorlanan ve okul çağı gelmesine rağmen ücretsiz okulöncesi eğitime erişimi olamayan yaklaşık 100 çocuk bu projenin öznesi.

Proje aynı zamanda üniversiteye başlamış ama okumakta zorlanan, üniversiteye hazırlanmaya çalışan ama imkanı olmayan, iş veya staj arayan veya açık öğretimden eğitimine devam etmeye çalışan çocukları da desteklemeye çalışıyor.

Derin Yoksulluk Ağı Çocuk Yoksulluğu Koordinatörü Melek Bahat, projenin sahadaki yansımalarını bianet’e anlattı. Yoksulluğun derinleşmesiyle birlikte temel ihtiyaçlara erişmenin bile imkansız hale geldiğini hatırlatan Bahat, çalışma yürüttükleri evlerden açığa çıkan tabloyu şöyle özetliyor:

Ödenemeyen faturalar yüzünden yorgan altında oturan aileler, kirasını ödeyemediği için sürekli ev değiştiren, akrabasına taşınan veya sokakta kalıp kendine muşambadan ev yapanlar, yağ alsa makarna alamayanlar, ilaç alacak parası olmadığı için eczaneye kimliğini bırakanlar, hastaneye gidecek yol parası olmayanlar Bu durumların hepsi hanedeki yetişkinlere duygusal bir yük, başa çıkılması çok zor bir ruh hali yaratıyor. Ne yazık ki tüm bu zorluklardan en çok çocuklar etkileniyor. Beslenmesi olmadığı için okula gidemiyor, kitapları eksik olduğu için ödevlerini yapamıyor. Evde çamaşır makinesi yok, elde yıkanıyor okul formaları hafta sonundan hafta sonuna. Okul kıyafetleri temiz olmadığı için okula alınmayan çocuklar oluyor.

Okuldaki etkinlikler ücretli olunca sınıfta tek başına oturmanın yükü ağır geldiği için devamsızlıklar artıyor, o gün beslenmeye bir dilim ekmek ve süt koyamıyorsa aile çocuk okula gidemiyor. Devamsızlıklar arttıkça eğitim hayatı açık öğretime dönüşüyor ve eğitim dışına itiliyor çocuklar. Aileye yük olduğunu........

© Bianet