Yeni eğitim yılında yeni olan bir şey yok

Pazartesi günü yeni bir eğitim-öğrenim dönemi başlayacak. Yerel yönetimler ve okul yönetimleri binaları, Milli Eğitim Bakanlığı ise göz boyayarak yeni döneme hazırlanıyor. Çocuklar ve aileleri ise her bakan değişikliği ile bir kez daha değişen 'müfredat'ın hayatlarına nasıl yansıyacağını anlamaya çalışıyor. Bir öğrenci babası olarak ben de bu karmaşayı anlamaya çalışanlar arasına yer alıyorum.

Yaz aylarında Milli Eğitim Bakanlığı tarafından yapılan değişiklik, uzmanlar ile tartışılmadan, eleştiriler dikkate alınmadan apar topar kabul edildi. Değişiklik öncelikle 1'nci, 5'inci ve 9'ncu sınıfları kapsıyor. Eğer yeniden bakan ve beraberinde sistem değişikliği olmazsa sonraki yıllarda diğer sınıflar için de değişiklik yapılacak.

Binalar boyanıp yeni döneme hazırlanmaya çalışılırken, Milli Eğitim Bakanlığı da öğretmenleri Erzurum'da toplayıp yeni eğitim modelini anlattı. Üç gün boyunca ikişer saat 'eğitim' alan öğretmenlerden, kendi okullarına döndükleri zaman diğer öğretmenlere anlatmaları istendi. Ancak okuluna dönen öğretmenler boya yapılan sınıflar ile karşılaştı. Ortaya konulan koordinasyonu ve verimliliği siz gözünüzün önüne getirin.

Eğitimde yaşanan sorunlar yıllardır dile getiriliyor. PISA raporu, eğitimde içinde bulunduğumuz durumu en yalın haliyle ortaya koyuyor. PISA'yı 'yerli ve milli' bulmayan, Türkiye'nin kendi ölçme sistemini kurmasını ve 'dış mihraklar' tarafından yönlendirilmemesini isteyenler çıkacaktır elbette.

Ama size TUSİAD ile Eğitim Reformu Girişimi (ERG) ortaklığı ile hazırlanan "Geleceğin Dünyasına Hazırlanırken Eğitime Bakış: PISA 2022 Bulguları Işığında Türkiye’de Eğitimin Durumu Araştırması" raporundan örnekler vermek istiyorum. Rapor, ERG’den Politika Analisti Özgenur Korlu, Politika Analisti Kayıhan Kesbiç,........

© Bianet