Hayatın getirdiği sürprizlere karşı nasıl tepki veriyorsunuz? Bir gün uyanıyorsunuz, kafanızda yapılacaklar listesiyle... Belki bir toplantı, önemli bir sunum, ya da uzun zamandır beklediğiniz bir buluşma var. Her şey kusursuzca ilerleyecek gibi gelir, ta ki bir aksilik çıkana kadar. O an, planlar bozulur, işler sarpa sarar. İlk başta belki sinirlenirsiniz, belki strese girersiniz. Ama sonra, durup düşünürsünüz: “Bu durumu nasıl aşarım?” İşte, tam burada devreye giren kavram “esneklik.” Hayatın kaçınılmaz zorluklarına verdiğimiz tepkiyi şekillendiren bu esneklik, ruhumuzun kırılmadan derinlere kök salmış ağaç gibi ayakta kalmasını sağlar.
Esneklik dediğimizde, aklımıza genelde fiziksel şeyler gelir. Bir dal düşünün; rüzgâr estiğinde eğilir, ama kırılmaz. Bu dal gibi, ruhumuzun da zorluklara karşı eğilebilme yeteneği vardır. Peki, esnek olmayan bir dal ne yapar? Rüzgâr sertleştikçe direnmeye çalışır, ama sonunda çatırdayarak kırılır. İşte, zihinsel esneklik de böyle bir şey. Sertlik ve katılık, dirençli görünse de sonunda çatlayabilir. Oysa, esneklik bizi hayatta güçlü kılan, zorluklar karşısında eğilip tekrar doğrulmamızı sağlayan bir beceridir.
Bir an düşünün: Hayat planladığınız gibi gitmediğinde ne yapıyorsunuz? Bir plan yaparız, hedefler koyarız,........