Daha önceki yıllarda duymuş olduğunuz “Bundan olmaz.” “Bunun geleceği parlak değil.” gibi sözlerin, bugün de adına eğitimci denilen kişilerden, geleceğimizi emanet edeceğimiz, memleketimizin bekası adına ümit kaynağı olan çocuklarımıza sarf edildiğini belki sıklıkla duyacaksınız.
Bu sözler bir bakıma kendilerini işin mesuliyetinden kurtarma düşüncesinde olan talihsiz bireylerce söylenmiş ufuk karartıcı, ümit kıran sözlerdir. Bir önyargıdır.
Her memleketin istikbalini ilgilendiren en önemli mesele aslında eğitim ve öğrenciler olduğu gibi ülkemizin de en önemli meselesi de eğitim, öğretim ve öğrencilerimizdir.
Geleceğimizden emin olmak adına bugünkü nesillerin ciddiyetle ele alınıp gelişmelerinde, yetişmelerinde çok hassas davranılmalıdır. Hiçbir öğrenci önyargıların kurbanı olmamalıdır; bu anlamda iş, mesuliyetini vicdanında taşıyan, istikbali aydınlatma adına canhıraş gayret gösteren, dünyalığa takılmayan sevdalı yüreklere, yüce gönüllü eğitimcilere, öğretmenlere düşmektedir.
Yaratılıştan verilen müspet ya da menfi duyguları vicdani ve ahlaki kıstaslarla değerlendirip, fen ilimleriyle birleştirerek hakkaniyet, erdem ve fazilet bileşkesiyle yönlendirerek geleceği inşa edecek nesiller yetiştirmek gerekir.
Geleceğimiz olan çocuklarımızı geleceğe uygun yetiştiremezsek, değer ölçülerini, hedeflerini yanlış istikametlerde ters yüz olarak gösterirsek memleketimizin, istikbalimizin bekası adına ümitlerimizin aksine şahsi hazlarının, beklentilerinin esiri olma gibi bir bataklığa saplanır ve oradan kurtulmaları da mümkün olmaz.
İnsanların hele de geleceğimizin teminatı olan nesillerin geleceğe hazırlanmalarında gelecek adına konulan hedefler, idealler,........