Ahmet Mithat Efendi’den üç hikâye

Çoğu kez üzerinde pek de düşünmeden, daha çok küçümseme amacıyla sarf ettiğimiz “Tanzimat aydını” nitelemesinin tipik karşılıklarından biridir Ahmet Mithat Efendi (1844-1912).

Dönemin en popüler yazarlarından biridir, adı “yazı makinesi”ne çıkmıştır. Atatürk’ün "Vatanın kurtuluşu ve istiklâli için ölmeyi bugünkü nesle Namık Kemal öğretti” dediği ünlü çağdaşı gibi (Namık Kemal de bir Tanzimat aydınıdır!) yurtseverlik, özgürlük, vatan kavramlarıyla pek içli dışlı olmasa da bir dönem İslam aleyhtarlığıyla suçlanmış, hiç ilgisi olmadığı halde Genç Osmanlılar’la irtibatlandırılmıştır. Bu nedenle üç yıl Rodos sürgünü yemiş, affedildikten sonra 2. Abdülhamit devrinde sarayın himayesine girmiş, önemli görevlere getirilmiş, eserlerinde Batılılaşmayı değil, “yanlış Batılılaşmayı” eleştirmeye başlamış, adını Türk edebiyatının kurucuları arasına yazdırmıştır.

Ahmet Mithat Efendi’nin 1876’da yayımlanan romanı “Felâtun Bey ile Râkım Efendi”, alafranga züppe tipinin eleştirisidir. Romanda Felâtun Bey, tüketime ve gösterişe yönelik yanlış bir Batılılaşma anlayışının temsilcisiyken Râkım Efendi ise Ahmet Mithat’ın örnek gösterdiği ve idealize ettiği Osmanlı aydınına karşılık gelir.........

© Aydınlık