Vicdan ve sorumluluk geleneği

Son haftanın basında yer alan üç olayı.

“En yüksek puanla” girilen bir lisemizde yaşanan şiddet ve taciz.

İddiaya göre sosyal medyada kurdukları bir grupta, yedi erkek öğrenci okuldaki bazı kız öğrenciler hakkında cinsel içerikli ifadeler ve taciz söylemlerinde bulundular. Bu yazışmalar, gruptaki başka bir öğrenci tarafından kız öğrencilere gönderildi.

Kız öğrenciler durumu 11. sınıf öğrencilerine anlattı ve yedi öğrenci darp edildi.

Taciz listesi paylaştığı söylenen çocukların altısı Ankara Fen Lisesi'ne biri de Adana Fen Lisesi'ne nakledildi.

Kız öğrencilerle ilgili hazırlanan listeye ilişkin sosyal medyada bazı görseller ve cinsel içerikli, aşağılayıcı ve onur kırıcı ifadeler, taciz, tecavüz söylemleri, küfürlü ve şiddet içerikli yorumlar yer aldı.

Listenin yanı sıra, kız öğrencilerin okulda gizlice çekilen fotoğraflarının bulunduğu bir arşivin bulunduğu da ileri sürüldü. Bu öğrencilerin, okulun alt katlarına inmek için kart kopyalama yöntemi kullandığı, kamera odasına girdiği ve kız öğrenci yurduna ait görüntülere erişmeye çalıştığı öne sürüldü.

Kim bu yedi çocuk?

Arkadaşları onları şöyle anlatıyor:

- “Hepimizin sevdiği, iletişimleri iyi arkadaşlarımızdı. Böyle bir şeyi onlardan beklemiyorduk. Olay açığa çıktıktan sonra onları okulda gördüm. Hiç etkilenmemişlerdi ve yüzümüze bakıp sırıtıyorlardı. Bizi bu kayıtsızlıkları rahatsız etti. Birkaçı, Ankara Fen Lisesi’ne nakil aldırdı. Orada da kız öğrencileri taciz etmeye devam ettiklerini, fotoğraflarını çektiklerini duyduk.”

- “Biz onların ablası gibiydik. Kulüpler aracılığıyla iletişimde olduğumuz, çevremizde olan arkadaşlarımızdı. Bu yüzden de bizi derinden etkiledi. Artık kime güveneceğimizi bilmiyoruz. Kardeşimiz dediğimiz insanlar bunu yapıyorsa biz kime güveneceğiz? Yaşananlardan sonra yurtta kalan kız öğrenciler olarak kendimizi güvende hissetmiyoruz. Katlarda kameralara çorap dâhi geçirildi. Herkes kendini koruyabilmek için ekstra bir çaba sarf ediyor. “

Onlar da yıllarca hazırlanıp, sınavlardan geçip, elene elene bu okula girmeye hak kazanmış, “başarmış” çocuklar…

Bizim çocuklarımız.

Nasıl bu hale geldiler?

Başarı nedir?

Onların önüne koyduğumuz hedef neydi?

Neye göre seçildiler?

Koş… koş…koş…

Nereye??

Son iki yıl… özel ders... özel dershane… ne hafta sonu var… ne aile birlikteliği… senin başarın........

© Aydınlık