Şu gerçeği görmeliyiz: PKK’sız İkinci İsrail kurulamaz

Türkiye bir yol ayrımında.

Keşke bu karar kişisel ya da partisel bir menfaat icabı verilecek olsa.

Türkiye geleceğiyle ilgili karar verecek.

Tokalaşma işte önümüzdeki sorunların çözümü konusunda iki seçenekten biri.

Nasıl bir yol izleyeceğiz!

İç cepheyi nasıl kuracağız!

O birliği nasıl oluşturacağız.

İlk açık ve net yanıtını vereceğimiz soru şu:

Kime karşı cepheleşeceğiz.

Tek seçenek geldi dayattı.

Her alanda.

Bağımsızlığımıza, birliğimize, bütünlüğümüze kastedenlere karşı “iç cepheyi güçlendireceğiz!”

Var mı bu seçeneğe yan bakan.

Her zaman oldu.

Her yol ayrımında oldu.

Yine var.

Karşımızdaki güç akıllı. Karşımızdaki gücün Türkiye eşiğini aşmaya çok şiddetli ihtiyacı var. Karşımızdaki güç büyük devlet. “Büyüklüğü” sallantıda. Çok yara aldı. Can derdiyle çare üretmek zorunda.

İşte iki cephe!

Yol ayrımına yaklaştıkça saflar netleşmek zorunda.

Emperyalizmin aleti olan, onu doğurup büyüten besleyen, varlık nedenini borçlu olduğu güce karşı, eline silah veren güce karşı çıkabilir mi…

Onlar bir yana, biz bir yana.

Dünyanın neresinde görüldü?

PKK bu cepheleşmede baş rolde.

Nasıl yan yana geleceksiniz.

Birliğin gücü bileşenlerinden gelir.

ABD kendi hayvan köpeklerini içeri alıp kaçarken uçakların tekerleklerine yapışmaya çalışanları anımsamıyor musunuz...

Yakında Zelenskiy’i de göreceksiniz. Gün yaklaşıyor.

İş bitince sonları bu olur.

İçiniz kaldırırsa en fazla o artıkları toplarsınız.

Ancak bugün kararlar o artıklara göre verilemez!

Hangisine ne “fırsat” ne zaman verilir.

Nasıl silah bıraktıracaksınız.

Göbek bağı nasıl kesilecek.

Bıraktı mı?

Kesildi mi?

Denendi. 28 Şubat 2015'te İmralı Heyetinde yer alan dönemin HDP milletvekilleri Pervin Buldan, Sırrı Süreyya Önder, İdris Baluken ve dönemin Başbakan Yardımcısı Yalçın Akdoğan, İçişleri Bakanı Efkan Ala, AKP Grup Başkanvekili Mahir Ünal ile Kamu Düzeni ve Güvenliği Müsteşarı Muhammed Dervişoğlu Dolmabahçe Sarayı’nda bir araya geldi.

Neredeyse bugün gündeme getirenlerle satır satır aynı 10 maddelik “Dolmabahçe Mutabakatı” açıklandı. Öcalan'ın PKK'yı bahar aylarında silah bırakma için kongreye davet ettiği bildirildi. Son maddesi “bütün bu demokratik hamle ve dönüşümleri içselleştirmeyi hedefleyen yeni bir anayasa” idi…

Yarım mı kaldı? Dönüp oradan mı başlanacak tekrar...

Efgan Ala’nın açıklamalarına bakılırsa galiba öyle düşünenler var hâlâ…

1 Mart 2015’te hiç vakit kaybedilmeden hemen KCK Eş Başkanlığı bir açıklama yaptı. Öcalan tarafından yapılan silah bırakma çağrısı tarihi bir adım olarak nitelendirildi.

KCK’nın açıklamasında şöyle deniyor:

“Önder Apo’nun müzakere taslağında belirttiği on madde temelinde asgari müştereklerde mutabakat........

© Aydınlık