Topunuzu keserim tavrı ve bahisle gerçek mücadele |
Türkiye önceki güne, futbolda bahis konusunda yeni operasyonlarla uyandı. Televizyonların baş konusu oldu; yedi yirmi dört ekranlarda gözaltı görüntüleri verildi. Adı geçenler afişe edildi. Aynısını gazetelerde de gördük. Dün manşetler bu konuya ayrıldı, fotoğraflar basıldı, hüküm veren başlıklar atıldı.
Sanıyoruz birçok çocuk yaşamıştır, biz de küçükken sık sık tanık olduk. Maalesef sokak aralarında, mahallelerde çok fazla saha, spor salonu gibi olanaklarımız yoktu. Hâlâ daha öyle… Elden ne gelir… Mahalle aralarında, sokaklarda, boş tarlalarda iki taş arası kaleler yapar futbol oynardık. Mutlaka her mahallede, sokakta rahatsız olanlar olurdu. Pencereden başını uzatan ya da top evine, bahçesine kaçtığında “Eyvah!” dediğimiz biri de çıkardı. “Topunuzu keserim!” diye bağırırdı. Bu tehditle her çocuk hemen hemen yüz yüze kalmıştır. Bugün yürütülen bahis operasyonları, işte tam bu “Topunuzu keserim!” tavrıyla ilerliyor. Çocukluğumuzda karşı karşıya kaldığımız bu tavır şimdilerde bizim için tatlı birer hatıra olsa da maalesef hükûmetin ve hukukun bu süreçleri böyle ele alması, sorunu yalnızca futbolcuya, hakeme, kulüplere yüklemesi işi içinden çıkılmaz hale getiriyor. Bırakın bahisle mücadele etmeyi, aksine futbola zarar veriyor.
Bahis soruşturmaları başından beri böyle ilerliyor.
Futbolcu suçlu, hakem suçlu, kulüpler suçlu… Hükûmet “topunuzu keserim” diyor. Ama bahis oynatan, kumar oynatan suçlu değil. Bahisin arkasındaki büyük suç şebekelerine dokunan........