Bir 'orta gelir' mi yoksa karlılık tuzağı mı? - 2
Dünya Bankası Asya'da başarılı kalkınma modeli olarak Kore'ye yöneliyor. Banka ekonomistleri bunu şöyle ifade ediyor: "Brezilya içeride tökezlerken, Kore dünya çapında yarışıyor ve yabancı teknoloji akışını yerel inovasyonun temel taşı haline getiriyordu. 1980 yılında Kore'deki bir işçinin ortalama üretkenliği, ortalama bir ABD işçisinin sadece yüzde 20'siydi. 2019 yılına gelindiğinde bu oran üç kat artarak yüzde 60'ın üzerine çıkmıştır. Buna karşılık, 1980'de ABD'li meslektaşlarının yüzde 40'ı kadar üretken olan Brezilyalı işçiler, 2018'de sadece yüzde 25 oranında üretkendi. "Kore'nin başarısı görünüşe göre 'yabancı teknoloji akımı' sayesinde olmuştur. Banka, 1980'lerde devlet öncülüğünde gerçekleştirilen büyük sanayileşme hamlesine ya da Kore savaşından sonra Sovyetler ve Çin'e karşı bir siper olarak kapitalist bir ekonomiyi desteklemek için ABD tarafından yapılan yabancı yatırımlara değinmiyor. Bir de Koreli işçilerin onlarca yıl boyunca askeri rejim tarafından sömürülmesi var. Bu durum Kore ve Brezilya'nın kalkınması arasındaki farkı açıklamak için uzun bir yol kat ediyor; ikincisinin sanayi stratejisi Amerikan sermayesi tarafından boğuldu.
Bir de Dünya Bankası'nın Avrupa'daki başarı öyküsü olan Polonya var. Tarım sektörüne verilen büyük sübvansiyonlarla Avrupa Birliği'ne katılması, Alman imalatçıların büyük sermaye yatırımları ve işsiz işgücünün yoğun göçü Polonya'nın göreceli yükselişinde kilit rol oynadı. Dünya Bankası bunu nazikçe ifade ediyor: "Eğitimli Polonyalılar becerilerini (Sovyet döneminden kalma beceriler - MR) Avrupa Birliği'nde işe koyarak küresel bilginin Polonya ekonomisine aşılanması için başka bir kanal açtılar." Dünya Bankası'nın 'Schumpeter Kalkınma Modeli'ne dayanan başarı öykülerinin toplamı budur. Ve Banka'nın........
© Aydınlık
visit website