‘Kara Cuma’ Oyununa Gelmeyin!
Evet oyuna gelmeyin, bu iyiliğimi de unutmayın! Bakın tam bir hafta öncesinden haber veriyorum. Gazetesiyle, televizyonuyla, sosyal medyasıyla bu hafta bombardıman var hazır olun. Kapıyı kapatsanız bacadan, bacayı tıkasanız pencereden girecekler. Demedi demeyin ''Kara Cuma'' geliyor.
Kimdir bu ''Kara Cuma''… İlk duyumda; silah çatıp, dağa çıkan, yol kesip, kervan kıran eşkıya hissi bırakıyor ama değil! Onlardan çok daha gözü dönmüş. Issız adada iki kişi kalsa da mutlaka bir ezen, ezilen çelişkisinin Cuma'sı yani Robenson'un "Kara Cuma"sı da değil konumuz. İyi de kim bu? Neyin nesidir, kimin fesidir bu kara Cuma?
Benim tarihte, 1978 yılı İran'da gerçekleşen Cum'e-yi Siyah diye bildiğim bir olay var ki onunla da bir alakası yok.
Bizim "Kara Cuma"; yüze gülen, tuzağa düşüren, tüketim ve harcama duygusunu neredeyse sapkın bir tarikat ritüeli haline getiren bir şey. Doğa bilimlerine meraklı olduğum için örnek veriyorum; hayvanlar dünyasında senenin belirli günlerinde türlerin toplanıp gerçekleştirdikleri farklı ritüeller vardır. Amazon Kelebeklerinin esrarlı göçü, Mercanların senenin aynı günlerinde topluca üreme ritüeli ve daha birçoğu gibi. Bu eylemler doğa bilimciler tarafından neredeyse "ayin" olarak değerlendirilir ve sırrı da çözülmüş değildir.
Onun gibi bir şey bu "Kara Cuma"…
Senenin her kasım ayının 4. Cuması'nda düğmeye basılır! ve ayin başlar! Ritüel genelde online alışveriş ve Büyük AVM'ler dediğimiz tapınaklarda gerçekleşir. Müridler aylar öncesinden hazırlanır, sabahın ilk ışıklarında AVM yani tapınakların kapılarında kuyruklar oluştururlar. Neredeyse o yıl mahsulden aldıkları tüm paracıkları Tanrılarına sunmak için AVM'lerin kapılarına yığılıp........
© Aydınlık
visit website