menu_open Columnists
We use cookies to provide some features and experiences in QOSHE

More information  .  Close

Sıra kitaplara mı geldi?

22 9
12.11.2025

Günümüzde birçok alanda olduğu gibi kitaba ulaşabilmek de giderek zorlaşıyor. Birkaç yıl öncesine oranla, kitabı yazandan basana, dağıtımını üstlenenle satana ve de kâğıda yapılan zamlardan sonra okumak da tıpkı film izlemek gibi lüks bir eylem haline geldi. Ve giderek de içinden çıkılmaz bir duruma geliniyor. İşin garibi bu ulaşılmaz konuma gelişte kitabın ortaya çıkması sürecinde her biri çok önemli olan yazarın da basanın da satanın da kendi açılarından halklı olmaları öne çıkıyor. Hiç kuşku yok ki bu durum yalnızca okura değil basana da dağıtıp satan da olumsuz bir şekilde yansıyor.

Bu durumun ciddiyetini kavrayabilmek için basım/yapımı yıllar önce yapılmış bir kitabın günümüze dek raflarda kalabilenlerin (yani yeni basımları yapılmayanların) üzerindeki etikete bakmak yeterlidir. Aynı kitabın dün ile günümüzdeki fiyatları arasındaki fark, neredeyse gram altınla yarışacak durumdadır. Yani yeniden basılmayan, telifi ödenmeyen, bu türden kitaplar raflarda müşterilerini beklerken bile döneminin zorlayıcı koşulları yüzünden durduğu yerde zamlanıyor, her geçen zaman içinde farklı fiyat etiketleri taşıyabiliyor.

İstanbul’un büyük kitapçılarında yaptığımız küçük bir araştırmada bu türden birçok kitabın var olduğunu gördük. Kimi........

© Aydınlık