menu_open Columnists
We use cookies to provide some features and experiences in QOSHE

More information  .  Close

Düş fabrikası Yeşilçam

25 18
09.04.2025

Uzun bir süre Erman Film’de muhasebe memurluğu yapan Şeref Gür yapımcı olmaya karar verdiğinde, bu konudaki deneyimlerinden yararlanabileceği düşüncesinden yola çıkarak patronu Hürrem (Erman) Bey’in yanına gider. Hürrem Bey hiç düşünmeden Ağa Camii sokaktaki terziye gidip, her biri değerli kumaşlardan, yeleğinde köstekli saat cebi olan üç adet takım elbise diktirmesini öğütler. Ardından da “Yeşilçam’da yapımcılığa soyunacaksan zengin görünmek zorundasın cebinde tek kuruş olmasa” der. Mesleğindeki deneyim ve başarılarıyla duayen konumunda olan Hürrem Bey’in bu önerisi, Yeşilçam’ın klasik yapımcı profiline biçilen tanıma öylesine denk düşür ki, bu iye girişenlerin üzerinde ne bol kalır ne de dar…Çünkü olduğundan farklı görünmek Yeşilçam’ın olmazsa olmaz kurallarından biridir.

Bir zamanlar, çok değil, çeyrek asır öncesine denk varlığını sürdüren Yeşilçam inanmayacaksınız ama bir dönem, ailecek ve de mahallecek sinemaya gidildiği dünyanın Hollywood, Bollywood ve Hong Kong’dan sonra en çok film üreten dördüncü ülkesiydi. Yani her semte kışlık/kapalı, her mahallede yazlık/açık sinemaların olduğu, zaman zaman anımsayıp nostaljinin içinde kaybolup gittiğimiz yıllar…

Yeşilçam her bir şeyi ile kendine özgü bir sinemaydı. Devlet desteğinden yoksun, yetişmiş elaman sıkıntısı içinde, sağlıksız ve çarpık bir ekonomin içinde onca filmin........

© Aydınlık