Ülkemiz güzel miniklerimize yapılanlarla ve bunu kullanıp provokasyona çevirenlerin yarattığı huzursuzlukla, yakılan bayraklarımızla, büyüyen olaylarla çalkalanıyor. Toplumca bir isyan ve öfke yaşanıyor. Üzülmemek elde değil. Nasıl kıyılır bu korumasız minnacık canlara ama büyükbabalarımızın uğruna can verdiği bayrağımız da kutsaldır, yaktırmayız, çiğnetmeyiz. Çocuk istismarına gelince, dünyada her 4 dakikada bir çocuk istismar ile karşılaşılıyor, çok yaygın. Dünyaca yaşanan bir sorun yani…
Bazı aile ortamlarında çocuğun öz babası yıllarca çocuğuna istismar uyguluyor ve çocuk korkusundan bunu dile getiremiyor. Anne fark ediyor bazen ancak o da susuyor, bile bile. Yani hastalıklı kafa yapısının çok çeşitleri var. Yapılacak en önemli şey çocuklarımızı bu konuda eğitmek. Ancak eğitirken insanlardan, özellikle erkeklerden korkan kız çocuk yetiştirmek de sakıncalı. Sonuçta hepimiz insanız ve büyük çoğunluk iyi insan…
Batıda bizim toplumdaki gibi çocuklara aleni sevgi gösterilmiyor. Tanımadığınız bir çocuğun bizdeki gibi başını okşamak, sevgi göstermek, çocuğa dokunmak toplumsal normlar içinde pek kabul görmüyor. Yani Batı, çocuklarımızı istismardan koruyalım derken toplumdaki çocuk sevgisini de törpülemiş. Ülkemizde çocuğa gösterilen sevgi hoş bir durum.
Ülkemizde kaos yaratmak için provokasyonlar hep oldu. Biz çok alışığız ve artık bu tuzaklar bir işe yaramıyor, oyuna........