Geçen hafta bilinçaltındaki korkunun kişileri nasıl yardıma ihtiyacı olan kişilere yardım etme sorumluluğundan kaçmaya yönelttiğini yazmıştım. Yakınımızdaki mobbinge seyirci kalmaktan, savaştan kaçan Suriyelilere, işsiz kalıp dilenenlere (dünyanın her yerindekilere) Afrika’daki açlığı görmezden gelip lüks safari turlarıyla sosyal medyada gösteriş yapanlara değinmiştim. Bu hafta aynı konu ile devam ediyorum.
Sorumluluktan kaçmanın bir yolu da yardıma gereksinmesi olan kişiye yardım edilmesi gereken konuda değil, başka bir konuda yardım etmeyi önermek ve bu istenmediğinde de “bak, yardım teklif ettim, reddetti” diyerek sorumluluktan kaçmak…
Bu konuda örneği Sudan’da, bir mülteci kampında çalışmış birinin deneyimlerini aktararak vermek istiyorum. 55 derece sıcaklıkta açlıkla boğuşan insanlara Batıdan yardım geliyor. İnce, naylon, hafif, rengarenk çadırlar… Sıcaktan korumayacak, karın doyurmayacak, ne işe yarayacağı belli olmayan malzeme yani. Belli ki elde kalmış, satılmayan bu malzemeleri vergi muafiyeti, yardım yapmış görünmek gibi yine ticari........