Acı ilacı kim içecek?
Erdoğan yönetimi ekonomik krizin yükünü emekçiye çıkartıyor. Türkiye uzun süredir gelir dağılımı adaletsizliğinde dünyanın lider ülkelerinden biri. Çok kazanan az ödüyor, az kazanan vergi yükünü sırtlıyor. Bu yeni bir durum değil. 1970’lerin ekonomik krizinin faturası da emekçiye çıkmıştı, 1990’lar boyunca uygulanan IMF reçetelerinin acı ilaçları emekçiye içirildi. 2000’lerin başındaki krizlerde de Kemal Derviş’in faturayı emekçiye çıkardığı bir plan uygulandı.
1980’lerden önce Frederick Von Hayek ve Milton Friedman gibi neoliberal teorisyenler bu işin böyle olması gerektiğini anlatıp durmuşlardı: Çok kazanandan az vergi alacaksın ki, girişimcinin elinde sermaye biriksin. Böylece biriken sermaye yeniden yatırıma dönüşerek, insanlara istihdam kapısı açsın. Vergi yükünü az kazananların yüklenmesi yine az kazananların lehinedir. Gelir dağılımı adaletinin bozuk olması emekçinin işine yarar. İş istemiyor musun kardeşim? O halde fabrikalar açacak, iş yerleri kuracak, sana iş yaratacak sınıfın vergilerini azaltacak partilere oy vereceksin.
Bu satırları okuyup da, “bu aptalca yalanlara kim inanır” demeyin sakın. Türk toplumu son kırk yıldır bundan başka bir ekonomi “çözümü” olmayan sağ ve sol partilere oy veriyor.
12 Eylül 1980 darbesinden birkaç ay önce, ekonomide sermaye birikim modelini........
© Aydınlık
visit website