menu_open Columnists
We use cookies to provide some features and experiences in QOSHE

More information  .  Close

Regensburg, bir tablo...

7 10
09.11.2025

Sisler içinde mavi Tuna'nın kıyıları. Yamaçlarda üzüm bağları. Uzaklardan geçen trenin uzun düdüğü sabah sessizliğini bozuyor. Sislerin ardında güneş. Bugün hava güzel olacak Tuna kıyılarında. Regensburg'da.
* * *
Tepede bir tapınak. Büyük bir Yunan tapınağı. Yaklaşık 180 yıl önce Bavyera Kralı I. Ludwig'in kalıtı. 365 mermer basamak Tuna Nehri'ne ve ovaya bakan bu görkemli tapınağa çıkıyor. Alman ırkının ‘övgü tapınağı’ Walhalla'ya Hitler; 6 Haziran 1937'de "Yapıtlarında Almanlık damarı var" dediği besteci Anton Bruckner'in büstünü koydurtmuştu. O gün yaklaşık 200 bin insan akın akın Regensburg ve tapınağa gelmişti. Törene 800 kişilik bir koro eşlik etmişti. Sonraki yıllarda Neonazilerin her 6 Haziran'da burada toplandığı biliniyor. Sislerin ardından güneş çıkıyor. Uzaklardan bir köprü görünüyor. Kocaman! Tıpkı önünde durduğum tapınak gibi. Çevresine hiç uymayan bir yapı.
Daha ötelerde, sisler arasında kilise kuleleri, tarihi yapılar, eski taş evler. Regensburg, 2000 yıllık bir kent. Taş köprüleriyle ve yapılarıyla, alanlarıyla, sokaklarıyla, buralarda yaşayan rahat, cana yakın insanlarıyla... Tarih ve gelenek adım başında, kiliselerin Gotik kulelerinde, evlerin taş kemerlerinde, daracık sokakların taşlarında.

Roma Kralı March Aurel'in. İsa'dan 179 yıl sonra kurduğu Regensburg Ortaçağda Avrupa'nın en büyük ticaret, politika ve sanat kentlerinden biriydi. 1786'da Goethe burada haftalar geçiriyor. "Regensburg çok güzel bir yer" diye yazıyor gezi günlüğüne. Kentin biraz dışında yamaçlar bağlarla örtülü. Şaraplık üzüm yetişiyor buralarda, Romalılardan günümüze dek. Karaormanlar'dan gelen Tuna nehri Regensburg'da genişliyor, büyüyor. Kayaları yararak güneydoğuya yolunu sürdürüyor. Kendine vadiler açıyor.........

© Aydınlık