DEDEMİN BİR ÇİFT AYAKKABISI
Eskiden hayat çok zordu… ya da çok kolaydı… ya da biz hangisini duymak istiyorsak o. Çünkü önceki nesil, sanki hayatı yönetirken gizli bir tasarruf bakanlığına bağlıymış gibi yaşardı. Bir çift ayakkabı alır, onu da ömür törpüsü gibi yıllarca giyerdi. Ayakkabı eskirse ayakkabıcıya giderdi; bugünün gençleri ise ayakkabılar eskiyince… fotoğrafını Instagram’a koyup “yine alışveriş zamanı” diye story atıyor.
Dedelerimiz maaşlarını üç bölüme ayırırdı: ev, çocuk, kenara bir kuruş. Bugünün gençleri maaşlarını üç bölüme ayırıyor: kafe, kafe, kafe.
Eskiler özel günlerde restorana giderdi. Bayram olur, yıldönümü olur, torun mezun olur… İşte o zaman bir masa kurulur, bütün aile heyecanlanırdı. Şimdi özel gün diye bir şey yok, çünkü gençler için her gün “özel bir şey söyleyeyim mi?” günü. Kahvecide latte içmek bile bir seremoni, restoran zaten evin devamı: Ocak yok ama restoran var, tencere yok ama paket servis........





















Toi Staff
Sabine Sterk
Penny S. Tee
Gideon Levy
Waka Ikeda
Grant Arthur Gochin