ANADOLU IRKI KARASIĞIR KARAKEÇİ VE YÖRÜKLÜK
Seksen öncesinde her köyde bir sığırtmaç vardı. Çünkü her evin altında en az üç beş karasığır olurdu. Anadolu ırkı karasığır soğuğa sıcağa, kara iklime dayanıklı, ekmeğini taştan çıkaran bir hayvandı. Kilometrelerce yol yapar, dağ bayır demeden yayılır, karnını doyurur, akşam da yemek istemezdi. Keçiyle koyunla birlikte yaylıma çıkacak kadar çevik, hareketli bir hayvandı. Sütü 3-5 litreyi geçmese de derisi ve eti çok değerliydi. O dönem ülkemizde et sorunu yoktu. Batıdan getirilen süt inekleriyle birlikte bizim karasığır kesime gitti ve adeta imha edildi. Anadolu ırkı karasığır artık istesek de yok, onun otlayabileceği meralar satıldı, ormanlar yakıldı, kalanı da tel ile çevrildi; karasığırı bırak, keçinin koyunun otlayabileceği mera bile kalmadı.
Yaz aylarında belediyeler, dernekler festival yapıyor. -Ne festivali? -Yörük. -Peki, Yörüklük kaldı mı? –Hayır, çünkü Yörük keçiyle vardır. Yörüklük keçiye bağlı üretim tüketim sürecindeki tüm yaşananlar ve onun kültürel uzantılarıyla olur. Keçi yoksa Yörük de yoktur, Yörüklük de. Hazır yiyen çiftlik keçisini karıştırmayalım tabi.
Belediyeler milyonlarca lira harcayıp festival yaparken tek tük arada kalan keçi sürülerini Jandarma derelere hapsedip yaylasına bırakmıyor. Son Yörüklerin sesini duyan yok. Biraz yazı uzayacak ama Yörüklüğün olmazsa olmazı keçiyi size anlatmam gerekiyor:
Her coğrafyanın kendi içinde barındırdığı canlı türleri farklıdır, örneğin çölde deve binlerce yıldır varlığını sürdüren, çöl iklimine dayanıklı, çok değerli bir varlıktır. Keçi de yüzyıllardır Torosların barındırdığı en kadim canlı türlerindendir. Keçinin Anadolu coğrafyasında hayat bulmadığı yer yok gibidir, en çok da Toroslarda varlık gösterir. Keçileri ve ormanı iyi gözlemlerseniz zarar yerine ormana katkı sunduğunu görürüsünüz. Binlerce yıl bir canlı doğanın parçası olmayı başarmışsa, ekolojik dengede önemli bir halkadır.
Gel gör ki ülkemizde her nedense her askeri darbelerden sonra keçi yasaklanmış. 1964 yasaklanan keçiyi Toroslarda kurtarabilmek için Yörükler “Ya karakeçinin affı ya dağların mahvı” diyerek zamanın hükümetine savaş açıp ormanları yakmışlar. Aradan 20 yıl geçiyor, 1980 darbesinden sonra yine yasaklanan keçinin cezası keçi başına ederinin yarısı kadardır. Bu yasak 2012 yılına kadar sürüyor ve bu tarihten sonra denetimli serbestlik geliyor, ancak bu denetimli serbestlik pek de........





















Toi Staff
Penny S. Tee
Sabine Sterk
Gideon Levy
John Nosta
Mark Travers Ph.d
Gilles Touboul
Daniel Orenstein