Türklerin destanları diğer milletlere göre tek tiplikten ve bütünlükten uzaktır. Yani Türklerin bir tek destanı yoktur birçok destanı vardır. Bunun sebepleri var.1- Öncelikle yaşanmış zamanlar sorunu.Milletler dünyasında uzun asırlar yaşayan bir milletin destanî anlatımlarında zamana göre değişimler olacaktır.2- Din Sorunu.Din insanın varlığı ile birlikte anılan bir kavramdır. İnsanın hep bir inancı, dini olagelmiştir. Türklerin millet hayatında değiştirdiği dinlere göre destanî anlatım ve algılarda değişim gösteren destan çeşidini ortaya çıkarmıştır. Milletin yaşadığı zaman ve hayat ile alakası olmayan bir peygamber veya din ulusunun olmadık bir yerde destanın içine dahil olduğu görülebilmektedir.3- Coğrafya sorunu.Türkler bazı milletler gibi(Yunan, Mısır, Çin) tek bir coğrafyada ömür sürmediler. Denilebilir ki bilinen dünyada Türklerin ayak basmadıkları yer yoktur. On binlerce kilometreden söz edilebilecek yaygınlıkta bir yaşam alanına ilişmiş Türklerin destanları da coğrafyanın imkân ve sınırlarına göre değişiklikler göstermesine vesile olmaktadır. En temel alınan destan Oğuz Kağan Destanı olmakla beraber, onun dışında veya onun türevleri olarak ortaya çıkan Türklerin bir boyuna veya bir kavmine ait küçüklü büyüklü onlarca Türk Destanı vardır.Yukarıdakilerden başka sebepler de var veya eklenebilir ancak biz bu saydıklarımızın ışığında SAKA DESTANI üzerinde duralım.Sakalardan öncesi bize karanlıktır. Sakalar ile başlamak ise tartışmalı.Tarihi bilgilerin çok yetersiz olduğu efsanelerin egemen olduğu çağların arasında sıkışıp kalmış bir Saka Destanı hikâyemiz var. Fakat bu da yukarıdaki çekiştirmelerden kendisini kurtarmış değil.Bazı anlatıcılar Saka Destanını İskender’in Asya seferine bağlıyor. Bağlayabilir elbette ama alt yapısı yeter mi? İskender’in Asya seferi daha dün gibi.Bazıları (Firdevsi gibi) İran topraklarında önce Perslerin ortaya çıkışı sonra Fars hâkimiyet çağına doğru çekiyor. Bu da olur.Pagan inancını yaşayanların sesi çıkmadığı için onların fikrini bilmiyoruz. Semavi dinleri yaşayanlar için İran Destanlarındaki figürlerin İslamlaştırılmasından tutun da o pagan figürlerin kutsallaştırılmasına kadar her şey var anlatımlarda. Firdevsi de Gazneli Mahmut’tan para koparmak için bazı figürleri İslamileştirmiş ama dediğimiz gibi ne çağa ne coğrafyaya ne de dine uyuyor rivayetler.Bir bakıma Firdevsi İran Destanının ırzına geçmiş.Bu her millette olur. Yunanlılar daha çok yaptılar hele İskit Destanlarının ve tarihinin başına........
© Antalya Son Haber
visit website