Dış denge |
İşte bu noktada “dış denge” kavramı devreye girer. Dış denge, bir ülkenin dış ticaret açığı ya da fazlası, ödemeler dengesi ve döviz rezervleri gibi unsurların dengeli bir şekilde yönetilmesini ifade eder. Özellikle küresel ekonomideki dalgalanmalar, enerji fiyatlarındaki artışlar veya uluslararası sermaye hareketleri, bir ülkenin dış dengesini doğrudan etkileyebilir.
Dış dengeyi sağlamak, çoğu zaman karmaşık bir politika ve strateji seti gerektirir. Türkiye örneğinde, dış ticaret açığının ve cari açığın uzun yıllar süren yüksek seviyeleri, ekonomiyi döviz kuru riskine karşı savunmasız bırakmıştır. Cari açığın finanse edilebilmesi için dış borçlanmaya veya doğrudan yabancı sermaye girişine bağımlılık, ekonominin kırılganlığını artıran faktörler arasında yer alır. Bu nedenle, dış dengeyi sağlamak yalnızca ihracatı artırmak veya ithalatı kısıtlamakla sınırlı bir hedef değildir; aynı zamanda ülkenin üretim yapısını güçlendirmek, yerli sanayiyi desteklemek ve tasarrufları artırmak gibi uzun vadeli politikaları da içerir.
Küresel ticaret sistemi ve finansal piyasaların yapısı, dış dengenin korunmasını giderek daha da karmaşık hale getiriyor. Örneğin, enerji ve emtia fiyatlarının dalgalanması, dış ticaret açığını ani bir şekilde genişletebilir. Son yıllarda, gelişmekte olan ülkeler için döviz kurlarındaki oynaklık ve uluslararası faiz oranlarındaki değişimler, dış dengeyi korumanın önemini artırmıştır. Bu noktada,........