Ekonomik okuryazarlık |
Eskiden önemli dergiler yıllık almanak hazırlar, yılın son sayısı ile beraber verilirdi.
Alır saklardım almanağı, dönüp dönüp bakardım ne olmuştu diye…
Şimdi herkes, hepimiz yaşayan almanak olduk.
Her bir saniyesi gündemden düşmeyen haberlerin Almanaklarıyız hepimiz...
2025 yılı, küresel ekonomi açısından hem beklentilerin hem de risklerin çakıştığı bir döneme dönüşüyor.
Dünya ekonomik gündemi bu yıl, büyüme tahminlerinde oynaklık, tedarik zinciri kaymaları, korumacı eğilimlerin yeniden yükselişi ve jeopolitik risklerin ekonomik dopingiyle şekillendi.
Amerika Birleşik Devletleri’nin dış ticaret politikalarındaki dönüşüm, küresel ticaret akımlarını sadece hacimsel olarak değil, aynı zamanda coğrafi yönelimler bakımından da yeniden tarif etti.
Bu eğilim, 1990’lar sonrası dönemde artan uluslararası entegrasyonun tersine bir seyir izleyerek ülkeler arası ticaret bloklarının farklılaşmasına zemin hazırladı aslında.
Özellikle Avrupa ile ABD arasındaki ticaret dengeleri ve Asya’daki üretim merkezlerinin rolü yeniden sorgulanır hale geldi.
Bu jeoekonomik dönüşüm, sadece büyük ekonomileri değil, küresel tedarik zinciri içinde yer alan orta gelirli ekonomileri de yeniden konumlandırıyor.
Enerji piyasaları bu yıl da küresel görünümün önemli bir belirleyicisi oldu. Fosil yakıt fiyatlarındaki dalgalanmalar ve yeşil dönüşüm yatırımlarının hızlanması, enerji arz güvenliğini yeniden ekonomik gündemin merkezine taşıdı.
Avrupa’da ve ABD’de sürdürülebilir enerji finansmanı ve yenilenebilir enerji altyapı yatırımları büyümesini korurken, gelişmekte olan pazarlar teknoloji transferleri ve sermaye akımları bakımından kritik eşiklerden geçiyor. Yapay zekâ ve dijital dönüşüm ise bu yapısal değişimin bir diğer anahtarı oldu; yatırım ve istihdama etkileri, özellikle finans, sağlık ve üretim sektörlerinde büyüme dinamiklerini yeniden şekillendiriyor.
Türkiye özelinde 2025, dış........