Kundalini felsefesi ve insanın uyanışı
Kavramın Kundalini adıyla net ve sistematik olarak işlenmesi, M.S. 5. yüzyıl Tanotrik metinleri ile başlar.
Eski Hint spiritüel geleneklerinin, özellikle Tantra ve Yoga ustalarının kolektif bilgeliği ve deneyimleri sonucu ortaya çıkmıştır.
Kundalini felsefesinin asıl amacı, yalnızca bir enerji akışını sağlamak değil, bilincin nihai dönüşümünü ve kendini gerçekleştirmeyi sağlamaktır. Bu, felsefi ve mistik bir terminoloji ile açıklanır:
Nihai Amaç: Aydınlanmadır.
Kundalini felsefesinin temelindeki kozmik dualite, evrensel bilinci iki kutupta tanımlar:
Asıl amaç: Kundalini'nin uyanıp en üst çakra olan Taç Çakra’ya ulaşması ve burada (saf bilinç) ile birleşmesidir.
Bu birleşme, bireysel bilincin, evrensel bilinçle bütünleştiği anı temsil eder. Bu duruma Hint felsefesinde (Kurtuluş) veya Nirvana denir.
Nihai amaca ulaşmak için Kundalini'nin izlediği süreç, aynı zamanda bir dizi alt amaca hizmet eder.
Çakraların Arınması; enerji, (Kundalini) yükselirken, omurilikteki merkezi kanal boyunca yer alan altı çakranın her birini "delip geçer" ve aktive eder. Her bir çakra, belirli karmik izleri, korkuları ve kısıtlayıcı inançları barındırır. Uyanış, bu merkezlerdeki düğümleri çözerek bireyi arındırır.
Bilinç alanının genişlemesi: Her çakra aktivasyonu, insanın yeni bir bilinç katmanını deneyimlemesini sağlar. Örneğin, alt........





















Toi Staff
Sabine Sterk
Penny S. Tee
Gideon Levy
Waka Ikeda
Grant Arthur Gochin
Rachel Marsden