Playlist çağında türler öldü mü?
Trap-jazz, rocktronica, hyperpop gibi hibrit türlerin yükselişi, “post-genre” olarak adlandırılan yeni bir dönemin işaret fişeği. Bu dönüşüm yalnızca estetik bir kırılma değil, aynı zamanda müzik ekonomisinin işleyişini kökten değiştiren yapısal bir kırılma.
Geleneksel müzik endüstrisi uzun yıllar boyunca türler üzerinden organize oldu. Plak şirketleri, dağıtım kanalları, radyo formatları ve hatta dinleyici profilleri; pop, rock, jazz, hip-hop gibi net kategoriler üzerine inşa edildi. Tür, hem pazarlama aracıydı hem de risk yönetimi mekanizması. Bir sanatçının hangi rafta duracağı, hangi dinleyiciye hitap edeceği önceden belliydi.
Ancak dijitalleşme bu düzeni parçaladı. Streaming platformlarıyla birlikte müzik, raflardan algoritmalara taşındı. Algoritmalar ise tür sadakatinden çok kullanıcı davranışına odaklanıyor. Dinleyicinin “ne dinlediği” değil, “nasıl dinlediği” önem kazandı. Bu da türler arası geçişleri hızlandırdı.
Trap-jazz bunun çarpıcı örneklerinden biri. Jazz’ın doğaçlama ruhu ile trap’in dijital sertliği aynı potada eriyor. Bu birleşim, ne tamamen jazz dinleyicisini ne de sadece trap kitlesini hedefliyor. Yeni bir dinleme bağlamı........





















Toi Staff
Sabine Sterk
Penny S. Tee
Gideon Levy
Waka Ikeda
Grant Arthur Gochin
Tarik Cyril Amar