Lo-fi ses nasıl yeni değer birimine dönüştü?
Analog cızırtılar, bant bozulmaları, düşük çözünürlüklü kayıtlar ve bilinçli olarak bırakılmış hatalar… Tüm bu unsurlar bir zamanlar teknik yetersizlik hanesine yazılırken, bugün küresel müzik tüketiminde yeni bir güzellik standardının temel taşları haline geldi.
Lo-fi’nin büyümesini sadece bir ses tercihi olarak okumak eksik kalır. Burada çok daha derin bir ekonomik ve sosyolojik dönüşüm var. Pürüzsüz dijital üretim dünyasında, insan kulağının “gerçeklik” arayışı tekrar ön plana çıkıyor. Çünkü bugün hepimiz yüksek çözünürlüklü bir dünyaya mecburen maruz kalıyoruz: 4K videolar, kusursuz yapay zekâ miksajları, steril mastering süreçleri… Bu düzlemde bir parça doğal bozulma, düşük kalite hissi veya analog nefes alışları, dinleyiciyi anında duygusal olarak yakalayabiliyor.
Sonuç mu? Lo-fi artık yalnızca estetik bir tercih değil, aynı zamanda ekonomik bir fırsat. Spotify’ın odaklanma, çalışma ve uyku listelerinin önemli bir kısmı lo-fi temelli prodüksiyonlardan oluşuyor. Bu listeler milyonlarca dinlemeye ulaşırken, akustik kusurun kapital değeri her geçen gün artıyor. Bir zamanlar “kötü kayıt” diye dışlanan şey, bugün streaming platformlarının en stabil dinlenme kaynaklarından........





















Toi Staff
Sabine Sterk
Penny S. Tee
Gideon Levy
Waka Ikeda
Grant Arthur Gochin
Tarik Cyril Amar