‘Uluslararası Düzen’, cenaze törenini bekliyor

İsrail’in koçbaşı yapıldığı Siyonazi katliamları, insanlığa, tarihin en utanç verici zulümlerini yaşatmaya devam ediyor. Gazze başta olmak üzere, dünyanın dört bir yanında yaşatılan acılar, İkinci Dünya Savaşı galiplerince tesis edilen ‘Uluslararası Düzen’in de sonunun geldiğine işaret ediyor.

Birinci Dünya Savaşı’nın galipleri, ‘Milletler Cemiyeti’ çatısı altında, ‘kendi düzenlerini’ kurmuştu. Osmanlı Cihan Devleti’nin tarihten silindiği, Almanya’nın elinin-kolunun bağlandığı o düzen, dayattığı adaletsiz şartlar yüzünden Hitler ve Mussolini gibi güçlü diktatörlerin doğmasını sağlamıştı.

Ardından İkinci Dünya Savaşı geldi. Bir önceki büyük savaşın yenileni olan Almanya, yancı unsurlarının da katkılarıyla, Fransa’nın Atlas Okyanusu kıyılarından başlayıp, Rusya’nın Volgagrad ve Moskova şehirlerine kadar her yeri kasıp kavurdu. Japonya da, Almanya’ya Doğu Cephesi’nden eşlik etti.

Eski Dünya denilen Avrupa ve Asya birbirini yiyip tükettikten sonra, sahneyi ‘Yeni Dünya’nın sahibi ABD aldı. Müttefikleriyle birlikte Almanya ve Japonya’yı hizaladı. Almanya’nın önemli kentlerini yerle bir edip, Hiroşima ve Nagazaki’ye atom bombası atarak, toplamda milyonlarca sivili katletme pahasına da olsa…

Peki, ne adına yapıldı tüm bunlar? Sözde Dünya Barışı adına… Savaş sonrasında, hep yaptıkları gibi ‘galiplerin düzenini’ kurdular. Haksız, hukuksuz, adaletsiz ve vicdansız bir düzen…

Milletler Cemiyeti yerine ‘Birleşmiş Milletler’ diye bir teşkilat kurdular. Temel organlarıyla, adeta ‘devletler üstü bir devlet’ gibi… Hatta yeryüzündeki devletlerin ‘tanınma onayı’ dahi Birleşmiş Milletler tarafından verilir oldu. Varlığı kabul edilen 200 küsur ülkeden 195’i üye yapıldı BM’ye.

Dünyanın barış ve istikrarı için yola çıkan BM’nin, her kadı kızında da olabilecek ufak-tefek kusurları da yok değildi. Mesela, BM Genel Kurulu’nun dahi üzerinde bir güce sahip olan Güvenlik Konseyi, veto yetkisine sahip 5 devlet marifetiyle, ‘toplamı sıfır eden’ birleşik güçleri temsil ediyordu. Bu ülkelerin her biri, kendilerinin veya güttükleri ülkelerin aleyhine olan hiçbir karara geçit vermiyordu.

Yani dünyanın her tarafında türlü haksızlıklar üreten, işgaller ve saldırılar gerçekleştiren irikıyım devletler, aynı zamanda Dünya Barışının da teminatı olacaktı.

Türkçeye tercüme edersek; aslan, kurt, ayı ve........

© Anadolu Gazete