Gönlü zengin, bedeni yorgun, ruhu kırgın bir Efe’dir o

Anadolu'nun küçük bir nahiyesinde dünyaya gelmiş 8 yaşında anneyi kaybetmiş, babasının yeni evliliği ile evden küçük kardeşini de alıp sokakların “Efesi” olmuş. Çilenin her türlüsünü bedeninde ilmek ilmek yaşamış. Dayak, hakaret, aşağılama aklınıza ne gelirse. İnsanlardan öyle tiksinmiş ki duygularını örtmek için kendini alkol ve sigaraya vermiş. Damarını kessen kanından alkol akar, o denli. Bir barajın ortasında bir adaya sığınmış. Derme çatma bir kulübe yapmış kendine. Hayatını nasıl idame ettirmiştir peki? Acıyanlar bir tekne vermiş garip Efe’ye.

Ağ yapmış ve balık tutmaya başlamış. Tuttuğu balıkları semt pazarlarında satmış, o parayı da alkole ve sigaraya yatırmış. Bir gün Ankara'dan 'Biri' gelmiş pazara.

Efe'yi gözüne kestirmiş. Sinsice yaklaşıp samimiyet kurmuş.........

© Anadolu Gazete