menu_open Columnists
We use cookies to provide some features and experiences in QOSHE

More information  .  Close

Trump'ın ikinci dönemi: Çin-ABD ilişkilerinde yeni bir viraj

15 4
22.01.2025

Kafkasya Uluslararası İlişkiler ve Stratejik Araştırmalar Merkezi araştırmacısı Yunis Sharifli, Trump'ın ikinci döneminde ABD-Çin ilişkilerinin geleceğini AA Analiz için kaleme aldı.

***

ABD Başkanı Donald Trump'ın Kasım 2024 seçimlerindeki zaferi, Çin'in ABD ile ilişkilerine yönelik endişelerini artırdı. Zira Trump'ın seçim kampanyasında verdiği vaatler ve yönetiminde kritik pozisyonlara atamayı planladığı isimler, Çin'e karşı daha sert bir tutum sergileyeceğinin işaretlerini veriyor. Trump kampanya sürecinde Çin'den yapılan ithalata yüzde 60'a varan gümrük vergileri uygulama sözü verdi. [1] Bu tür önlemler, ihracat odaklı Çin ekonomisi üzerinde ciddi sonuçlar doğurabilir. Analistler, bu katı ticaret politikalarının Çin'in ekonomik büyüme oranından yüzde 2 kadar düşürebileceğini ve öngörülen büyüme hızını önemli ölçüde etkileyebileceğini tahmin ediyor.

Trump'ın yeni yönetiminde isimleri gündeme gelen kişiler arasında, Çin'e karşı sert tutumlarıyla tanınan siyasetçiler dikkat çekiyor. Komite oylamasını tamamlamış Marco Rubio'nun Dışişleri Bakanı, Eski Ulusal İstihbarat Direktörü John Ratcliffe'in ise CIA'i yönettiği yeni bir kabine söz konusu. Her ne kadar final oylamaları tamamlanmamış olsa da Pete Hegseth'in Savunma Bakanı görevine getirilmesi, Mike Waltz'ın Ulusal Güvenlik Danışmanı olması ve Çin karşıtı ticaret savaşlarının mimarlarından eski Ticaret Temsilcisi Robert Lighthizer'ın yardımcısı Jameson Greer'ın Ticaret Temsilcilisi olması bekleniyor. Tüm bunlar ABD-Çin ekonomik geriliminin artacağına dair beklentileri güçlendiriyor.

Sağ eğilimli düşünce kuruluşu Heritage Foundation'ın hazırladığı "Project 2025" girişimi [2], Cumhuriyetçilerin olası Çin stratejisine dair ipuçları sunuyor. Proje, Çin'i "Amerikalıların güvenliği, özgürlükleri ve refahı için en büyük tehdit" olarak tanımlıyor. Çin'in Asya'da üstünlük kurmasını engellemek, Tayvan, Filipinler, Güney Kore ve Japonya gibi kilit müttefiklerin güvenliğini sağlamak ve ABD ekonomisini Çin'den daha bağımsız hale getirmek projenin temel hedefleri arasında. Ayrıca bu proje, küresel standartları belirleyen kuruluşlardan Çin'in dışlanmasını ve ABD müttefiklerinin ya Çin'le doğrudan yüzleşmesini ya da farklı bölgelerde daha fazla sorumluluk üstlenmesini öngörüyor. Her ne kadar Trump bu projeyle arasında mesafe koysa da genel anlamda Çin'e yaklaşımının Project 2025'in ilkeleriyle örtüştüğü,........

© Anadolu Ajansı Analiz