GKRY-İsrail-Yunanistan zirvesi: Doğu Akdeniz'de yeni bir denklem mi?
Uluslararası Kriz Araştırmaları Merkezi (USKAM) Başkanı ve Bandırma Onyedi Eylül Üniversitesi Öğretim Üyesi Prof. Dr. İsmail Şahin, İsrail-Yunanistan-GKRY üçlü zirvesinin perde arkasını AA Analiz için kaleme aldı.
***
İsrail Başbakanı Binyamin Netanyahu, Yunanistan Başbakanı Kiryakos Miçotakis ve Güney Kıbrıs Rum Yönetimi (GKRY) lideri Nikos Hristodulidis, 22 Aralık'ta Batı Kudüs'te düzenlenen üçlü zirvede bir araya geldi. İsrail, Rum ve Yunan basınında yer alan değerlendirmelere göre, zirvenin arka planında Türkiye'ye yönelik ortak güvenlik kaygıları bulunuyordu. En dikkat çekici iddia, İsrail, Yunanistan ve GKRY’nin dahil olacağı "ortak bir müdahale gücünü" ilan edileceği yönündeydi. Her ne kadar böyle bir karar resmen açıklanmasa da yapılan açıklamaların bu yönde güçlü sinyaller içerdiği görülmektedir.
Bu zirve, Doğu Akdeniz'de son yıllarda şekillenen yeni jeopolitik denklemin geldiği aşamayı göstermesi bakımından kritik bir dönüm noktasıdır. Başlangıçta enerji merkezli ve ekonomik çıkar odaklı bir işbirliği olarak sunulan İsrail–Yunanistan–GKRY hattı, bugün açık biçimde Türkiye’yi dengelemeyi, çevrelemeyi ve dışlamayı hedefleyen bir stratejik blok görünümü kazanmıştır. Öyle ki bu sürecin merkezinde, Türkiye’nin Doğu Akdeniz ve Orta Doğu’da artan askeri ve diplomatik varlığıyla deniz yetki alanları, enerji kaynaklarının paylaşımı ve bölgesel güvenlik mimarisi konularında denge değiştirici hamlelerine yönelik duyulan rahatsızlık bulunmaktadır.
Zirve sonrasında yapılan ortak basın açıklamasında görüldüğü üzere bu ortaklık, kendisini "üç gerçek demokrasi" söylemi üzerinden meşrulaştırmakta ve bölgedeki sorunların kaynağı olarak örtük biçimde Türkiye'yi işaret etmektedir. Netanyahu’nun "Topraklarımız üzerinde yeniden egemenlik kurma fantezisi kuranlar" şeklinde sarf ettiği sözler, sadece soyut bir güvenlik kaygısını değil, Türkiye’nin Doğu Akdeniz’deki tezlerini ve askeri-diplomatik varlığını hedef alan bir algı inşasını yansıtmaktadır. Bu bağlamda üçlü ortaklık ise "istikrar sağlayıcı" bir blok olarak gösterilmeye çalışılmaktadır.
Doğu Akdeniz’de Türkiye’yi dışlayan enerji ve bağlantısallık projeleri, bu stratejinin en somut araçları olarak öne çıkmaktadır. Bu çerçevede, üçlü işbirliğinin en iddialı hedeflerinden biri, Doğu Akdeniz’i küresel ticaret ve enerji yollarının merkezlerinden........





















Toi Staff
Sabine Sterk
Penny S. Tee
Gideon Levy
Waka Ikeda
Grant Arthur Gochin
Daniel Orenstein