Cumhuriyetin 102. yılında: Şahi’den KAAN'a uzanan yol |
Hasan Kalyoncu Üniversitesi Öğretim Üyesi ve SETA Kıdemli Araştırmacısı Doç. Dr. Murat Aslan, 29 Ekim'in anısına, Cumhuriyet’in kuruluş ruhuyla başlayan sanayileşme çabalarını ve bugün Türk sanayisinin elde ettiği stratejik kazanımları AA Analiz için kaleme aldı.
***
Fatih Sultan Mehmet’in Macar Orban’a döktürdüğü Şahi topu, dünya tarihinde bir devrin kapanışını simgeler. Bu nedenle Osmanlı İmparatorluğu’nun yükselme döneminin teknik ilerlemelerle yakından ilişkili olduğunu söylemek abartı olmaz. Duraklama döneminde bu ivmenin azaldığı, gerileme döneminde ise teknik eksikliklere çare aranıldığı malum.
İlk atılımlar mühendis mektepleri ile atılıyor. III. Mustafa tarafından 1773 yılında kurulan Mühendishane-i Bahri Hümayun ile tersane ve donanmanın geliştirilmesi, III. Selim tarafından 1795 yılında kurulan Mühendishane-i Berri Hümayun ile de topçu ve istihkam subayı yetiştirmenin amaçlandığı biliniyor. Mühendishaneler, Osmanlı’nın askeri alanda Batı’yla arasındaki farkı kapatmak için attığı önemli adımlardı. Ancak Batılı ülkelere keşiflerin, tekniğin ve yayılmacılığın hakim olduğu bu dönemde Osmanlı, gereken ivmeyi yakalayamadığı için bu durum Batı'da "Şark Sorunu" olarak nitelendirildi.
Balkan Felaketi ve sonrasında Birinci Dünya Savaşı'nın getirdiği yokluk, yorgunluk ve yoksulluk genç Cumhuriyetin kurulmasında yaşanan çaresizlikleri anlatır nitelikte. Sermaye eksikliği nedeniyle o dönemde girişimciliğin devlet eliyle yürütülmesi zorunlu hale gelmişti. Öncelik olarak vatandaşın temel tüketim ihtiyaçlarının milli imkanlarla karşılanması, kapitülasyonların ve Duyun-u Umumiye’nin lağvı hedefleniyor, "Tam Bağımsız Türkiye" idealinin ekonomik, toplumsal ve askeri boyutlarına ilişkin kapsamlı planlamalar yapılıyordu.
Cumhuriyet'in kurucusu Mustafa Kemal Atatürk'ün direktifiyle 1933 yılında kurulan Sümerbank, pamuklu dokuma, yünlü dokuma, deri ve ayakkabı, kimya, toprak ve seramik, kâğıt ve demir-çelik sanayisi alanında üretim sorumluluğunu üstlenmiş. Etibank ve Maden Tetkik ve Arama Enstitüsünün kurulması ise İngilizlere, Fransızlara veya Almanlara verilen imtiyazlara karşı atılmış bir adım. 1911 itibarıyla madenciliğin yüzde 80’den fazlasının yabancıların elinde olması, bağımlılığın boyutunu gösteriyor.
Aynı dönemde Türkiye, savunma sanayinde tamamen dışa bağımlı. Sakarya Savaşı’nda Sovyet mühimmatına muhtaç Türk Ordusu’nun başarılı topçu atışları hedefe düşünce patlamıyor. Cumhuriyet kurulunca TSK’nın ihtiyaçlarını karşılamak için maddi olanaklar ölçüsünde İngiltere, Fransa ve ABD üretimi hafif tank, zırhlı araç ve top alımları yapılıyor. II. Dünya Savaşı yıllarında M3 Stuart, M4 Sherman, M24 Chaffee gibi silah ve araçlar ABD ve İngiltere’den tedarik ediliyor. Bu dönemde Almanlara karşı savaşa girmek kaydıyla Türkiye’ye silah satışı yapıldığını........