Fırıncı düzinesi: Bir fazla vermenin ahlâkı

Sevgili okurlar, bugün size un kokulu ama insanlık tozuyla karışık bir hikâye anlatacağım.

Adı: Fırıncı düzinesi.

Normalde bir düzine 12 eder, ama fırıncı düzinesi 13’tür.

Çünkü eskiden fırıncılar eksik tartmasın, müşterisi mağdur olmasın diye bir tane fazladan verirmiş.

Yani o “fazladan bir” aslında dürüstlüğün, vicdanın ve nezaketin ölçüsüymüş.

Kısa not nereden geliyor bu 13 meselesi?

Bu uygulamanın kökleri 13. yüzyıla dayanıyor. 1266 yılında İngiltere’de, Kral III. Henry döneminde kabul edilen Assize of Bread and Ale adlı düzenlemeler; ekmeğin ağırlığını, kalitesini ve fiyatını sıkı şekilde denetlemeye başladı. Bu yasalar, fırıncıların hile yapmasını engellemek için konmuştu ve kurallara uymayanlar ağır cezalara çarptırılabiliyordu. Bu yüzden bazı fırıncılar, bir düzine satarken işin sigortası olsun diye bir tane fazladan koyardı böylece toplam ağırlığın yasal sınırın altında kalma riskini azaltmış oluyorlardı. İşte “baker’s dozen”, yani fırıncı düzinesi bu pratikten geliyor.

(Not: 13. yüzyıl—Geç Orta Çağ. Evet, tarihte vicdanın piyasaya karıştığı dönemin ekonomik kurallarıyla doğmuş bir gelenek bu.)

Neden önemli bu “bir fazla”?

Bir fazlası, o küçücük fazlası, sadece ekmek........

© Akdeniz Gerçek