menu_open Columnists
We use cookies to provide some features and experiences in QOSHE

More information  .  Close

CUMHURİYET KADINI OLMAK

11 1
29.10.2025

Her 29 Ekim sabahı içimde bir ışık yanar.

Ne sadece marşların sesi, ne de sokaklara asılan bayrakların rüzgârla dansıdır o. Bu ışık, içimdeki kadının sesidir.

Yüzyıllar boyunca susturulmuş, kenara itilmiş, varlığı görmezden gelinmiş o kadının…

Artık susmaz, eğilmez, geri çekilmez.

Çünkü ben Cumhuriyet kadınıyım. Benim varlığım bir tarihin yankısı, bir emeğin nişanesi, bir mirasın yaşamasıdır.

Cumhuriyet bana sadece bir tarih vermedi; bir öz verdi. Ben o özle doğdum, onunla büyüdüm. Bana bir kimlik, bir ses, bir yön kazandırdı.

Beni “birinin kızı, eşi ya da annesi” olmanın ötesinde tanımladı.

Düşünmenin, üretmenin, var olmanın adını koydu. O isim “kadın”dı özgür, eşit, onurlu bir kadın. Ve bu kadın, kendi gölgesinde değil; ışığın içinde yürür.

Atatürk, kadına bir yer vermedi; kadının zaten orada olduğunu hatırlattı.

Sadece üzerindeki sessizliği kaldırdı.

Kalemimi özgür kılan mürekkep, onun vizyonuydu.

“Yalnızca........

© Akdeniz Gerçek