7 Ekim Geç Kalınmış Bir Tarihtir

Soykırıma uğrayanların tamamı Müslüman oldukları için kimsenin umurunda değil. Henüz kimsenin kılı kıpırdamış da değil. Batıl taraftarlarının kılı kıpırdayacak da değil.

Bizler şimdiye kadar yeryüzünde var olan, sınırları çizilmiş, askerleri ve yönetimi olan her devletlerin bağımsız olduklarını, başına buyruk hareket edebildiklerini varsayıyorduk. Gazze mektebi bu durumun böyle olmadığını da öğretmiş oldu bize. Bunun için var olan devletlerin başında bulunan yöneticilerin bizzat Yahudi olmalarına gerek olmadığını da öğrendik bu vesileyle. Siyonistlere biat eden, emir kulu gibi davranan, onlardan daha çok siyonizmi savunan yöneticilerin bu soykırım karşısında ses çıkmalarını beklemiyorduk da.

Müslümanı kurtaracak olan ancak Müslümanlardır. Müslümanlar bir ve beraber hareket ettikleri zaman işleri rayına biner.

Dünyanın kuruluşundan bu yana hak ve batıl mücadelesi vardır. Bu hak ve batıl mücadelesi bugünün işi olmadığı gibi bu gün ile sınırlı da değildir. Dünya bir imtihandır. Bu imtihan vesilesiyle kimin haktan yana olduğu, kimin batıldan taraf oturduğu ortaya çıkması gerekiyordu. Bir taraf tutması lazımdı. insanların da devletlerin de... Çünkü taraf tutmaya göre ahiret şekillenecek.

Şu an Gazze’de savaşan mücahitler dünya kamuoyuna; “Bundan böyle ülkemizi laiklik ile, demokrasi ile, kriterlerini Avrupan’nın belirlediği şartlara göre düzenleyeceğiz ve yöneteceğiz. Eğitim sistemimizi de Siyonistleri rahatsız etmeyecek hale getireceğiz. Yargı sistemini dinsizleri memnun edecek şekle dönüştüreceğiz.” diye bir mülakat verseler emin olun ki yirmi dört saate kalmadan bu savaş nihayete erer, ortalık süt liman olurdu. Yakılan ve yıkılan yerlerde imar faaliyetleri hemen başlar. Şimdilerde yiyeceğin ulaşmadığı bu bölgelere oluk oluk para akardı. Bu bölgede hümanizma şarkılarını dillendirmek için dünya devletleri seferber olurlardı diye düşünüyorum.........

© Akasyam