7 Ekim El-Aksa Tufanı
Bundan tam bir yıl önce, bugün, paramotorlar ile F16, F35’lere, bilumum savaş silahlarına, dünyanın birleşen tüm şer odaklarına kafa tuttan bir avuç Müslüman için şanlı direnişin ve umulmadık dirilişin, yeniden hayat buluşun, var oluşun başladığı 7 Ekim günüdür.
Evet, üç günlük güçleri var dedikleri ve var güçleriyle çullandıkları, dört bir yandan ablukaya aldıkları “Aksa Tufanı” dile kolay, bir yaşında. Daha da büyüyeceğine, siyonistleri akıttıkları kanda, bombaladıkları evlerin molozlarında kahr-u perişan edeceklerine olan inancım tamdır.
Bundan böyle “7 Ekim” tarihi, siyonizme vurulan büyük bir pençe operasyonu olarak hatırlanacağına inanıyorum. İnsanların gerçek yüzlerinin ortaya çıktığı, maskelerinin düştüğü, kimin tarafında yer aldıklarının belli olduğu bir gün oldu.
İnsanlarımız; söylediklerinin, duyduklarının, yaşadıklarının, giydiklerinin, sahip olduklarının, savunduklarının, gönül bağladıklarının, alkışladıklarının, aldıkları ürünlerin, yaptıkları boykotun hesabının olmayacağını mı sanıyorlar? Kesinlikle yanılıyorlar ve bu konuda büyük bir aldatmacanın içindedirler.
“7 Ekim” unutulmaz bir zaman dilimi. Tarih değiştiren tarihi bir çizgi. Yüzlerin foyalarını ortaya çıkaran ilahi bir rahmet iksiri.
Tarihi olaylar geçmişten gelen, şimdiki zamanı algılamaya yarayan, yarına ışık tutan aynalarımızdır. Bu aynalara iyi bakmamız, doğru okumamız lazım. Bugünü okumak ve yorumlamak için düne bakmakta fayda vardır. Geriye dönüp baktığımız zaman Hendek savaşını tüm açıklığıyla muşahade edebiliyoruz bu tarih aynasından.
“7 Ekim Aksa Tufanı” intifadasına benzer bir sahne. Müşrikler ve kendilerine destek veren müttefikleri........
© Akasyam
visit website