Modern insanın en temel problemlerinden birisi de “manayı” anlama problemidir. Yani hayatın anlamını öğrenme yönteminden yoksun olmasıdır. Bu durumun nedeni ise, modern insanın hayatı ve varlığı yaratan Allah'ın, varlığı anlamlandırdığı gibi anlamlandırmamasından kaynaklanmaktadır. Bir diğer problem ise varlığı yaratan Allah'ın, varlığa verdiği değerden modern insanın daha fazla veya eksik değer vermesinden kaynaklanıyor olmasıdır.
Konuya Doğu toplumu ve Batı toplumu açısından bakacak olursak Doğu (Hinduizm, Budizm, Konfüçyanizm vs) dinleri derin düşünceyi eylemden üstün tutuyor, Batı ise eylemi düşünceden üstün tutuyor. İslam ise bu ikisi arasında denge kurarak düşünce ve eylem arasında dengeli bir birliktelik kurmaktadır.
Varlığı yaratanın varlığı anlamlandırdığı gibi anlamlandırma çabasından yoksun olan Doğu ve Batı toplumlarının anlamlandırma çabalarına kısaca bakalım: Doğu dinleri derin düşünceyi eylemden üstün gördüğü için eylemsizlik prensibi bu dinlerde çok önemli bir yer teşkil etmektedir. Hareketsiz, sade bir hayat, görünmeyen manevi güçlere teslimiyet, maneviyatı maddeyi terk etmekte gören, sebepleri terk ederek metafizik bilgiye mutlak bağlılık, yavaş ve huzurlu bir hayat anlayışları bulunmaktadır.
Buna karşılık Batı alemi bu durumun tam tersi bir pozisyon almaktadır. Batı alemi eyleme o kadar çok önem verirler ki, görünür alem ve eylem dışındaki her şeyi inkar edecek........