Evet dünyada sağ partiler ve sol partiler var, ama bizdeki biri cıvık(sağ) diğeri ise azgın din düşmanlığını yapıyor(sol), vatandaşlarımız bunu bir türlü anlamak istemiyor.
Buyur CHP ile HDP aralarında ne fark var? İkisinin de yaptığı ortak iş, İslam dinine sinsice zarar vermek için gece gündüz çalışmak, baksanıza dar günde nasıl da birbirini sahipleniyorlar? Biri Türk’ün değerlerini ayaklar altına aldı, diğeri Kürd’ün değerlerini.
Yetmiyor bir de dünyadaki en azgın düşünce ve düzenini burada uygulamak istiyorlar. Nasıl da İstanbul Sözleşmesi konusunda bir çizgide duruyorlar değil mi?
Onların bu Din ve Namus düşmanlığı, Aile düşmanlığını görmezlikten gelenler diyorlar ki; “bu sözleşme Ak parti iktidarında geldi” doğrudur, grubu mecliste olan 4 partinin firesiz oylarıyla da kabul edildi, şimdi Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan yaptığı hatadan vaz geçmek istiyor ama diğerleri bu sözleşmenin uygulaması gerektiğini yüksek sesle dillendiriyorlar.
İstanbul sözleşmesi diyor ki;
1-Dinin kadınla ilgili olan değerlerinin kökünü kazımamız lazım,
2-Namus diye bir söz tanımamak lazım, zaten öyle bir kavram yoktur, onun için “sözde namus” diyor,
3-Aile kutsallığı, mahremiyeti diye bir şey yoktur,
4-Kadının beyanı esastır, erkeğin sözü olsa olsa ucuz bir yanaldan ibarettir,
5-Baba, kız çocuğuna uyarıda bulunamaz,
6-Karı koca arasında bir tartışma çıkarsa kimse aralarını yapmak için teşebbüste bulunamaz,
7-“Cinsel eğilim” bir haktır, erkek erkekle, kadın kadınla evlenebililir/bilmeli.
…….
İşte bu tür isteklerin etrafında selamlaşan sol, adı ne olursa olsun bu halkın öz değerlerine düşman partilerdir, aklı olan onlara mesafeli durur.
Unutmayın Hz.Nuh’un oğlu kafir değildi, ancak kafirlerle birlikte olduğu için tufana kapıldı, yani kıyamet günü bizi cennete de cehenneme de götüren tarafgirliğimiz olacak.
Tabi kişi tercihini yapmakta serbesttir, kimseyi de kınamaya hakkım yok ama sol cenahın İstanbul sözleşmesi sevicilerinin de bu arka yüzünü anlatmak benim vazifemdir.
Şimdi de Yeşil Sol Parti adıyla bir partiyi bir kısım Kürtlere bir tercih adresi olarak gösteriyorlar. Parti tüzüğünü inceledim, bir de baktım ki Kürde verdiği değer Eşcinsellere verdiği değer kadardır, inanmıyorsanız siz de inceleyebilirsiniz.
Buyur;
3.maddenin (e) bendi, erkek egemenliğini reddeder, toplumsal cinsiyet eşitliği için mücadele eder.
4.maddenin (a) bendinde kadının özgörleşmesini ve feminist akımı destekler, LGBT taleplerini insan hakları arasında değerlendirir, tanır.
4.maddenin (g) bendinde cinsel yönelimi(eşcinselliği) bir hak olarak kabul edip, inanç ve kültürle eşit düzeyde bir değer olarak görüyor.
Birileri diyebilir ki; “zaten ben de bunu istiyorum” buyursun yolu açık ola, ama “ben insanım, ben Müslümanım, ben namusluyum” diyen birisi herhalde bu sinsi partiye oy veremeyeceği gibi sağında solunda dahi duramaz. Diyebilir ki; “peki ben hangi partiye oy vereyim?” onun da cevabını kendi bilir, gönül rahatlığıyla oy vereceği parti ona göre yoksa oyunu çekimser kullanır, rahat eder.
Fi tarihte Nimetullah Erdoğmuş ile Leyla Zana bir taziyede bir araya gelirler Erdoğmuş onu partiye beklediğini söyleyince Zana diyor ki; “biz siyasete başlarken Kürt meselesinin çözümü için çalışacağımızı ancak muhafazakar özelliklerimizi, kültürel değerlerimizi de koruyacağımızı düşünerek yola çıktık, eğer bu iki değerden biri bile HDP’de kalmışsa aha yarın geleyim” ve Erdoğmuş boynu bükük cevap veremiyor.
İşte mesele bu; HDP/YSP/CHP Kürde hak ve huzur adına bir şey getireceğine inanlara acıyorum.
Benden söylemesi
Yeşil Sol Parti Kürtlerin Nesi Oluyor?
2
0
18.04.2023
Evet dünyada sağ partiler ve sol partiler var, ama bizdeki biri cıvık(sağ) diğeri ise azgın din düşmanlığını yapıyor(sol), vatandaşlarımız bunu bir türlü anlamak istemiyor.
Buyur CHP ile HDP aralarında ne fark var? İkisinin de yaptığı ortak iş, İslam dinine sinsice zarar vermek için gece gündüz çalışmak, baksanıza dar günde nasıl da birbirini sahipleniyorlar? Biri Türk’ün değerlerini ayaklar altına aldı, diğeri Kürd’ün değerlerini.
Yetmiyor bir de dünyadaki en azgın düşünce ve düzenini burada uygulamak istiyorlar. Nasıl da İstanbul Sözleşmesi konusunda bir çizgide duruyorlar değil mi?
Onların bu Din ve Namus düşmanlığı, Aile düşmanlığını görmezlikten gelenler diyorlar ki; “bu sözleşme Ak parti iktidarında geldi” doğrudur, grubu mecliste olan 4 partinin firesiz oylarıyla da kabul edildi, şimdi Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan yaptığı hatadan vaz geçmek istiyor ama diğerleri bu sözleşmenin uygulaması gerektiğini yüksek sesle dillendiriyorlar.
İstanbul sözleşmesi diyor ki;
1-Dinin kadınla ilgili olan değerlerinin kökünü kazımamız lazım,
2-Namus diye bir söz tanımamak lazım, zaten öyle bir kavram yoktur, onun için “sözde namus” diyor,
3-Aile kutsallığı,........
© Akasyam
visit website
login
who are we?
contact us
qosheapp
Toi Staff
Gideon Levy
Andrew Mitrovica
Belen Fernandez
Marwan Bishara
Timotej Milanov
Tafi Mhaka
Grant Arthur Gochin
Ahmadi Ali
