Yanlış Anladınız |
Filozof Elbert Hubbard’a “Tanrı, insanlara ne söylemek isterdi?” diye sorduklarında verdiği o meşhur cevap:
“Hepiniz beni yanlış anladınız.”
Meseleyi inançlar perspektifinde ele aldığımızda hangi inançtan olursa olsun bu yaklaşım, hayatının merkezinde ötelere dair bir hayatın inşası için mücadele niyeti olanların, düştüğü bir yanılgıya atıfta bulunuyor.
İddia edilen veya nefsani duygularla örülen bir fikirden bir hayattan ziyade; insandan istenileni anlamadan gerçek anlamda hakikate ulaşmak ne mümkün.
Hakikat birdir değişmez.
Şahsa, döneme, çağa veyahut tabelaya endeksli değildir.
Tüm kâinatın muntazam işleyişinde; nakışlarıyla varlığını, hükmünü, otoritesini gösteren zatı dinlediğimizde kendi konumumuzu ve bizden bekleneni; hakikatin, hakiki tezahürünü ayan beyan görmek elbet mümkündür.
Kâinat büyük bir insan
İnsan ise içinde küçük bir kâinatı taşır der üstad.
Bir tohumu yaratılışına uygun vazifelendiren zat,
Bu koca kâinatı elbet bir amaç için ‘varlıkların en şereflisi insana hizmet için’ var etmiştir.
Her şeyi yerli yerinde yaratan, yaratılışına uygun vazifeler ile memur kılan ve milyarlarca yıldır bu memuriyete uygun işleri işleten zatı, onlar kadar dahi doğru anlamak bizleri bir nebze insan kılmaz mı? Onların intisap ettiği zatı tanımak ve o zatı bilmek bizleri alemlerin en şereflisi kılmaz mı?
Kitab-ı Kebir olan kâinatı doğru okuduğunda, hiçbir vicdan sahibi dimağ; o makamın kendisinden beklediğini inkâr edecek bir karanlık nokta bulamayacaktır. Zira kâinat bir bütün bir ahenk içerisinde varlığını sürdürürken orada fesat çıkarıp bozguna yol açan ne gariptir ki yine tüm........