menu_open Columnists
We use cookies to provide some features and experiences in QOSHE

More information  .  Close

Putlarımız ve Perestlerimiz

13 0
01.10.2025

İnsanın istek ve arzuları da sevgilisi gibidir..

Neyi çok seviyor istiyorsak üstüne düşüyor ona odaklanıyorsak o bizim sevgilimizdir. Sevgililerimizden kurtulmak çok zor bir toprak bağıdır.. Küçük büyük iyi kötü görünen istek ve arzularımız aslında tevhide ve onun gözüne bakışına derece derece ulaşmamız ve olgunlaşmamız için aşmamız gereken iç ve dış dünyamızdaki engeller yani putlarımız ve perestlerimizdir.

Perestleremiz alıştığımız çok severek yaptığımız ameller ve fiilerimizdir.

Bunca kaosun içinde insandan istenen; ''en'' olanı bulmaktır yoksa insanın toprak varlığında kaybolması istenmez. Hakikatte marifet ve maksad tek olan ve en sevgili olanı bilmek ve bulmaktır. Maksad o göze ve öze yani o nura sahib olmak meselelere öyle bakmaktır. Tevhidin özü budur. Sevgililerimiz bizi derece derece kendisiyle oyalar. Meşru yahut gayri meşru bütün isteklerimiz bizi yönlendiren kendine hizmet ettiren helal haram lardan oluşan putlarımız ve perestlerimizden ibarettir.. Bizden istenen ancak tevhitdir. Birlemektir.

Putlarımız ve perestlerimiz ifadesinden den maksat, tek ve en sevgili olanı bulmamızın önünde maddi manevi engellerdir bunları aşılmadığı takdirde yinede insan putperest sayılır. Bu da insanın ibadetine veya konumuna gizliden gizliye tapması ve kendini görmesidir. Bunlar insanın derecelerini oluşturur. Yani bu dereceler insanın anlayışta ve inancında geldiği yer yani perdedir. Halbuki perdeler çoktur yani yolun sonu yoktur.

Misalle iyi bir kul olmayı sevme isteğimiz, çokça amel etme isteğimizi sevmemiz, makam sevgimiz ,milletvekilliği sevgimiz, başkan olma sevgimiz, para sevgimiz, alim olma sevgimiz, şöhreti sevme isteğimiz, zengin olma sevgimiz, arsa sevgimiz, güzel ev sevgimiz ,araba yahut yat sevgimiz çocuk veya torun sevgimiz, çalışma sevgimiz, övülme isteğimiz, takdir edilme arzumuz vb gibi.

Burada meşru gayri meşru anlık tattığımız kısa fani lezzet ve rahatlık ların hepsi, bir asıldan varlığa çıkan yansımalardır gölge parçacıklar yani tadımcıklardır. Bunlar ise geçici gölge lezzetler ve rahatlık lardan başka bir şey değildir. Ama bu gölge varlıklar cahiL insanın putu olur takılıp kalır.

Işık başka bir şey gölgesi başkadır. Işık çekildimi gölge yok olur. Gölge mümkün değil ışığın yerini tutmaz. Ama Allah dilerse insanı zulüm karanlığından nurun aydınlığına çıkarır ayeti bize bunu işaret eder.. Allahtan umud kesilmez.

Bizden istenen bu putları kırmak terk etmek ardındaki saklı gerçek en sevgiliyi aramak bulmak bilmektir. Yoksa süret ve elalem meydanında kayb olmak paramparca olmak değildir. Parçalardan geçip bütüne ulaşmak, özetle isimlerden müsemmayı bulmak vahdet görüşüne sahib olmak kemale ermektir. Buda ancak suret ve şekil tuzaklardan erkenden kurtulmakla olur. Yol mana yoludur.

Çünkü gölge parçalar hakiki bütününü arar...Oldukları yerde karar kılmazlar.. Gölge (beden) mesabesinden çıkıp ruha yani kaynağına nura doğru yol alır. Dere akar akar........

© Akasyam