İsmet Özel’in Hayatta Olmasının Haber Değeri Var Mı?
Yıllar önce, üniversite sınavında “Bir gazete, Fazıl Hüsnü Dağlarca yaşıyor, şeklinde bir haber yapmıştı.” şeklinde başlayan bir paragraf sorusu vardı. Metin, meşhur insanların, mesela bir şairin, ölmüş olmasının haber değerinin, yaşıyor olmasından daha fazla olmasını eleştiriyordu.
Yaşarken kıymetini bilmediklerimize öldükten sonra ağıtlar yakmanın bir anlamı da samimiyeti de yok, demeye getiriyordu.
Hayattayken kıymeti bilinmemesinden Sultanuşşuara Bâkî de müşteki ki şöyle diyor:
“Kadrini seng-i musallada bilip Ey Bâkî
Durup el bağlayalar karşına yârân saf saf!”
(Ey Bâkî, dostların, senin kıymetini ancak musalla taşına geldiğinde bileceği için musalla taşındaki cesedin karşısında saf saf durup el bağlayacaklar)
Merhum üstadımız Sezai Karakoç’u hayattayken bir defa ziyaret etmemiş, bir kitabını satın almamış, bir şiirini okumamış, bir konuşmasını dinlememiş insanlar o vefat edince büyük büyük iltifatlarla taziye mesajları yayınlamıştı. Hoş bu da iyi bir şeydir.
Zira İstiklal Marşı şairimiz Mehmet Akif Ersoy, ömrünün bir kısmını çok sevdiği, milli mücadeleye gönlüyle , ruhuyla, kelamı ve kalemiyle katkı verdiği ülkesinden uzakta, Mısır’da, gayriresmi bir sürgünde geçirmişti. Hastalandığı için döndüğü Istanbul’da 1936’da vefat etti. Koskoca istiklal şairinin cenazesinde devlet erkânından........





















Toi Staff
Penny S. Tee
Sabine Sterk
Gideon Levy
John Nosta
Mark Travers Ph.d
Gilles Touboul
Daniel Orenstein