Prof. Dr. Mustafa Durmuş – Milli sporcularımız son olimpiyatlarda hiç altın madalya alamadıklarında toplum olarak çok üzülmüştük. Artık bu üzüntüye son verebiliriz. Zira spor ve bilim dışındaki diğer alanlarda birçok altın, gümüş ve bronz madalyamız var.
Bu nasıl olabilir?
O halde, futbolculuğu sırasında ve özel hayatında uyguladığı şiddet konusunda sicili oldukça kabarık eski bir futbolcu olan bir AKP milletvekilinin, kürsüde konuşmasını yapmakta olan bir muhalefet partisi milletvekiline dün Meclis Genel Kurul Salonunda yaptığı ve bu sırada biri kadın iki diğer muhalefet partisinin milletvekillerinin de yaralandığı fiziki saldırıyla söze başlayalım.
Mafyatik, kirli, çürümüş bütün ilişkilerde altın madalya hep bizim
Halkın seçilmiş temsilcilerine, Meclislerde böyle insanlık dışı saldırılar konusunda OECD ülkelerinde bir sıralama yapılsaydı, her halde ülke olarak ilk sıralarda yer alırdık. Gerçi hali hazırda demokratik hak ve özgürlüklerin ihlali, hukuksuzluk, yolsuzluklar, adam kayırmacılık, adaletsizlikte de birinciyiz veya ilk üçteyiz.
Düşünün, geçen yıl dünyada “Hukukun Üstünlüğü” sıralamasında 142 ülke arasında 117. Sırada yer almışız. Paralel bir biçimde “Ülkesindeki Demokrasi Düzeyinden Memnuniyetsizlik” sıralamasında 7. Sıradayız. Yani taşlar yerine oturuyor. (1)
Keza, Meclis’teki son saldırı ile kamuoyunun dikkatinden kaçırılan bir başka birinciliğimiz daha mevcut: Enerji enflasyonundaki birinciliğimiz. Öyle ki Türkiye bu yılın Haziran ayında enerji enflasyonunda OECD ülkeleri içinde açık ara birinci geldi.
Dile kolay Haziran’da neredeyse yüzde 90’lık bir enerji enflasyonumuz var. Temmuz ayındaki elektrik ve doğal gaz zammını da eklersek enflasyon yüzde 90’ın da üzerine çıkar. Bizden sonra ikinci konumdaki Kolombiya’nın bile sadece yüzde 18’lık bir skoru var. Bu birincilik, gıda enflasyonundaki ve konut kira artışı enflasyonundaki birinciliklerimizin ardından AKP iktidarının “başarılarını” adeta taçlandırdı.
III. “Doğal afetlerle mücadelede yetersizlikte” altın olmasa da gümüş ya da bronz madalya sahibiyiz
İzmir’deki yangın dördüncü gününe girerken, Aydın, Muğla, Bolu ve Manisa’daki orman yangınları etkisini devam ettiriyor. Rüzgâr, yüksek nem ve yeni yangınların çıkması da ekiplerin işini zorlaştırıyor. Sadece İzmir’de 4 bin 159 kişinin tahliye edildiğini açıklandı. (2)
Bu yangın bir kez daha ülkenin bu tür afet ya da felaketler karşısında ne kadar yetersiz olduğunu gösterdi. Öyle ki İzmir’de orman yangınını söndürebilmek için yeterli hava aracı yok.
Benzer yetersizlik seller, su baskınları ve depremler, özellikle de 6 Şubat Kahramanmaraş ve Hatay depremleri sonrasında da ortaya çıkmıştı. Örneğin depremden en fazla etkilenen Hatay’da hala temiz suya erişim, hijyen, barınma ve enerji sorunu yaşanıyor.
Diğer yandan ülkeyi yönetenler, AKP’nin bu yılki kuruluş yıl dönümünde son 22 yılda ülkeyi ekonomik, sosyal ve demokratik açılardan nasıl ilerlettiklerini, ülkeye çağ atlattırdıklarını gözümüzün içine baka baka anlattılar.
Bunun gerçek olmadığını halkımız bizzat yaşayarak gördüğü gibi, uluslararası kamuoyu da belgelerle ve bilimsel araştırmalarla ortaya koyuyor. İşte bazı........