2026 Yılı Merkezi Yönetim Bütçesinin Analizi (1): Yeni bir bütçe paradigmasına ihtiyaç var! |
Prof. Dr. Mustafa Durmuş – 2026 yılı bütçesi bugün Meclis Genel Kuruluna geldi. Normal koşullarda 20 gün boyunca tartışılacak ve sonra oylanacak. 5018 Sayılı Kanun’a göre bütçede harcama artırıcı değişikliklerin yapılması mümkün görünmediğinden, muhalefet partilerinin sözcüleri öneride bulunmaktan daha çok bütçe üzerinden iktidarı eleştirecekler ve ülkenin diğer sıcak gündemlerini tartışacaklar.
Biz bu yazı dizisinde bütçeyi çok yönlü olarak ele alacak ve ilk bölümde bütçenin ekonomi ve emekçiler ve bir bütün olarak toplum açısından önemini anlatacağız.
Bütçeler ‘Sosyal Sözleşme’nin yıllık olarak düzenlenmiş halidir
Devlet bütçelerine ilişkin hususlar toplumun çok ilgisini çeken hususlar olmasa da toplumu düşündüğümüzden çok daha fazla etkilerler. Çünkü bir hükümetin; kimin hangi vergileri ödeyeceği, kimin hangi hizmetlerden yararlanacağı ve ne kadar borç alınacağına ilişkin olarak aldığı kararlar; sadece ekonomi üzerinde değil, aynı zamanda insanların gelirleri ve refahları üzerinde de büyük bir etkiye sahiptir.
Bütçeler ayrıca bir toplumun daha eşit mi olacağı, yoksa sosyal olarak bölünmüş mü kalacağı ve dezavantajlı gruplar da dahil olmak üzere toplumun daha iyi bir yaşam için gerçek imkanlara sahip olup olmayacağı konusunda da etkilidir.
Böylece bir siyasal iktidarın vergilendirme, harcama yapma ve borçlanma açılarından niyetini ortaya koyan hükümet bütçeleri, kamu kaynaklarının nasıl artırılacağına ve harcanacağına dair bir belge olarak, bir devleti ve vatandaşlarını birbirine bağlayan ‘sosyal sözleşme’nin yıllık olarak düzenlenen belgesi gibidir. Ayrıca kaynakları (yeniden) dağıtmanın bir yolu olarak, siyasi müzakerenin ve hesap verebilirliğin sağlanması için kilit bir arenadır.
Bütçeler çok önemli siyasi, hukuki, iktisadi ve yönetsel belgelerdir
Çünkü:
Yani bütçe bir kanun, bir politik belge olduğu kadar hem harcamalar hem vergiler hem de borçlanma boyutlarıyla ekonominin bütünü ve toplumsal sınıflar ve kesimler üzerinde çok önemli etkilere neden olan bir siyaset aracıdır.
Neo liberal bütçe anlayışı egemenlerin çıkarlarını korumayı amaçlar!
Kamu maliyesi ve devlet bütçesine yönelik mevcut neo liberal yaklaşım ise ‘makroekonomik istikrar’ ve ‘mali disiplin’e yoğun bir şekilde odaklanır. Oysa bütçe aynı zamanda çok önemli kaynak tahsisi ve yeniden bölüştürücü etkileri olan bir araçtır. Bu yüzden de bütçelerin sadece ekonomik değil, aynı zamanda sosyal ve siyasal yönlerden de ele alınması gerekir. Bu da bütçelerin sadece “iktisadi” değil, “adalet, demokrasi, insan hakları ve toplumsal barış” açılarından da ele alınmasını gerekli kılar.
Bu yaklaşım, kalıcı yoksulluk, artan eşitsizlikler ve adaletsizlikler ve çevresel tahribat gibi devam eden küresel ve yerel sorunlar karşısında ve kuşkusuz aşırı sağcı popülist otoriterliğin ve yeni faşizmin yükselişine bir yanıt olması anlamında, özellikle önemlidir.
Jeopolitik gerginliklerin arttığı bir dönem bütçesi
Bir başka anlatımla, 2026 merkezi yönetim bütçesi varoluşsal bir acil durumla karşı karşıya olduğumuz bir dönemde TBMM’de görüşülüyor. Bu dönem, uluslararası gerginliklerin ve savaşların yaşandığı........