Açılım masası kurulurken, masa devrildi…

Kürt açılımı aslında Türk resmi tarihi ile yüzleşmek için bir fırsattır, fakat bu fırsat yeni bir resmi tarihin oluşumu ile sonuçlanarak suya düşecek, onu bir dere alacak ve denizin suları içinde yok edecektir… Kısaca resmi tarihi yok edersen başka bir resmi tarih yerini alır, bu sefer tek milletli kurtuluşu savaşı yerini iki milletli, sözde eşit vatandaşlık kabul görmüş bir tarih alır…

Kürt açılımı yapması gereken Kürt ulusunun temsilcileri bugün yaptığı konuşmalarda, kurtuluş savaşına bakışta sürekli resmi tarihin içinde yer alan Türk kelimesinin yanında Kürt kelimesini oturtur ve birlikte yaptıklarını iddia eder…

Şimdi bu gerçek mi diye sorsam, resmi tarih eğitiminden geçen her birey doğru ve gerçek diyecektir. O zaman soru şu olması gerek: madem eşit koşullar altında, birlikte yapıldı, peki neden CHP tek parti ve çok partili seçimlerde Kürtlerin önemli bir bölümü neden sandığa gitmedi, çok partili seçimlerde neden CHP Kürtlerden oy alamadı?

Kısaca Kürtler her zaman devletin arzularının ne olduğunu biliyordu, oranın bir sürgün yeri seçilmesi, teknolojinin, medeniyetinin nimetleri olan eşyalarının oraya savaş aletleri dışında çok geç gitmesini açıklayamaz… Hatta Kürt sorununa bakış içinde kuruluş aşamasında Türkiye ve Kürt sorununa bakışta “komitern” bakışı bu konuda Türk devletinin de bakışını ortaya koyar… Bundan dolayıdır ki nazım hikmet komiterne rağmen bu ülkenin renklerini anlatırken derinlemesine konuya girmez ama onların direktiflerini de sanatın ince dili ile aşmıştır… Sovyet tarihinde Türk devletinin resmi tarihinin söylemlerinin hakim olması tesadüfi değildir, çünkü İngilizler ve Sovyet Rusya’nın çıkarı araya konulmuş geçiş yani tampon ülkenin oluşumuna uygun bir dil ve davranış sergilenmiştir… Kısaca tarih resmileşince, devletin elinde olunca ister istemez çıkarlar halkın yaşadıklarının önüne geçer ve onları manipüle eder… Bu da o eğitim sisteminden geçmiş bireylerin doğru........

© Açık Gazete