İngiltere’de görünür olmak
İngiltere’de tarihi yarım asrı bulan toplumun nüfusu aşağı yukarı 500 bine dayandı. Bu az buz bir rakam değil. Sanki Türkiye’den bir Ağrı, bir Giresun, bir Isparta, bir Edirne kopmuş gelmiş İngiltere’ye eklenmiş gibi. Lüksemburg, Karadağ, Malta ya da İzlanda bütün halkıyla gelmiş İngiltere’ye yapışmış gibi… İngiltere nüfusumuz var ama nüfuzumuz (etkimiz) yok deyü çok yazıp çizdim. Toplumun, içinde yaşanılan ülkeye ekonomik, sosyal (spordan sanata) ve siyasi katkısına rağmen yaptıkları pek görünür değil. Görünür kılmak da bize düşüyor. Hani kendi çapımda 150 yıllık toplum tarihini kaleme aldığım Türkçe ve İngilizce “Londra’da Bizim’Kiler” başlıklı üç ciltlik külliyat bu işlevi bir ölçüde yerine getirse de merkezi hükümet ve yerel yönetimler gibi resmi çevrelere pek ulaşamadığı için tozlu arşivlerde kaldı. Ne diyelim yoktan iyi. En azından bu ülkeye katkılarımızın seyir defteri tutulmuş oldum.
Haringay Esnaf Derneği Başkanı Şefik Mehmet, 1980’lerde izbeleşen Green Lanes’i Türkiye’den gelen göçmenlerin canlandırdığını söylemişti. Kebap ve cafê sektörü ülke çapında bizimkilerin elinde desem abartmış sayılmam. Star Catering’in kurucusu Altan Gültekin ülkede 70 bin çalışanıyla 20 bin kebapçı olduğunu vurgulayarak, “Bu rakamı doğru kabul edersek ülkedeki bütün fish & chips cafelerinin 2, McDonalds ve Kentucky Fried Chicken şubelerinin 13 katı ediyor. Sanırım kebapçıların yüzde 80’inden fazlası bizim toplum üyesidir. Kafe sektöründe ise ‘fish&chips’leri Rum kökenli, ‘burger cafê’lerini ise genellikle bizim toplum üyeleri çalıştırıyor”........
© Açık Gazete
visit website